Anayasaya uymadan anayasa değiştirilemez. Yani anayasanın nasıl
değiştirilebileceğine ilişkin kurallar yine anayasada
belirtilmiştir. İki temel kural var. İlk kural malum, milletvekili
sayısının beşte üçünün yani 330 milletvekilinin oyu gerekiyor.
İkinci kural da öyle, oylama ancak gizli olursa anayasa değişikliği
yapılabiliyor. Yani nasıl 330 yerine 300 milletvekiliyle anayasa
değiştirilemezse, gizli oy kuralı delinerek de anayasa
değiştirilemez.
Gizli oy, milletvekillerine verilmiş dilediklerinde feragat
edebilecekleri bir hak değildir. Aksine anayasa değişikliği için
gerekli bir şarttır. Uyulmazsa değişiklik yapılamaz.
Bu sebeple, okey taşı gibi
oyunu “amirlerine” göstermekle, oy kabinine lisede
tuvalette sigara içen bitirimler gibi üç kişi doluşmakla, “suç
işliyorsam sana ne” diye sahte kabadayılıklarla yapılacak bir
değişikliğin anayasaya uygunluğu en hafif tabirle
tartışmalıdır.
Oylama neden gizlidir? Oy verenler baskı altına alınmasın diye.
Bugün oylamanın gizliliğini ihlal edenlerin zamanında Gülen
cemaatini cansiperane savunanlar olduğu dikkatlerden kaçmadı.
Birinin kardeşi Gülenci diye gözaltına alınmış, acemi kabadayı
bakanın “hoca efendisini” yere göğe koyamadığı
konuşmaları ortada.
Eh, milletvekillerinin artık dokunulmazlığı da yok. Biliyorsunuz
devletin her kurumuna sızan cemaatin nasıl olmuşsa mucizevi bir
şekilde AKP milletvekillerine sızamadığı ileri
sürülmekte.
OHAL şartlarında milletvekillerinin içeri alınma korkusu
hissetmeden oy kullanıp kullanamadığını kestirmek mümkün mü? Hele
panik halinde gizli oy kuralını ihlal edenlerin bir zamanların en
keskin cemaat sevdalılarından olduğu göz önünde
bulundurulursa.