Gülen cemaati terör örgütü ilan edildi ve cemaatle bağlantılı
diye Koza İpek Grubu’na karşı bir operasyon başlatıldı.
Grubun televizyonları önce diğer cemaat kanallarıyla beraber
platformlardan atıldı, sonra da dün fiziken zapt edildi.
Cemaatin AKP’ye ettiği ve AKP’nin cemaate ettiği, bu iki aktörle
beraber iş tutanları nelerin beklediğini gösteriyor.
Başka bir şeyi daha gösteriyor. İzlediğiniz televizyon kanalları,
okuduğunuz gazeteler pamuk ipliğine tutunuyor. AKP milletvekili
ve Erdoğan’ın uzun süre metin yazarlığını
yapmış bir zat seçimden sonra sıranın Sözcü, Hürriyet ve
Cumhuriyet’te olduğunu rahatlıkla ifade etti.
Bu anlayış, bu anlayışın sahipleri dahil kimseye fayda getirmez.
Seçim öncesi endişe nöbetleriyle sarsılan iktidar, üçüncü sınıf
diktatörlüklerde görülecek manzaralar sunuyor.
Bu manzaraya ulaşan yolda cemaatin yargı, emniyet ve medya ayağı da
AKP’yle beraber az taş döşemedi. Cemaat umurumda değil. Ancak ifade
ve basın özgürlüğü umurumda.
Dün ve daha önceleri yapılanlar ve savurulan tehditlere bakacak
olursak AKP’nin tek başına iktidar olması halinde medyayı unutmamız
gerekecek.