Alman parlamentosunun 1915’te yaşananları soykırım olarak
tanımasından sonraErdoğan, Almanya’nın Holokost ve
Namibya katliamlarıyla yüzleşmesini talep etti. AKP
milletvekili Metin Külünk ise Namibya
katliamının TBMM tarafından soykırım olarak tanınması için bir
önerge vereceğini açıkladı.
Bu hamlelerin Almanya’yı etkilemesi pek güç. Almanya, Holokostla
yüzleşme konusunda sorun yaşayan bir ülke değil. Yirminci yüzyılın
başında sömürgeci Almanya’nın Namibya’da yaptığı katliamı Meclis’te
soykırım diye tanımlamanın nasıl bir faydası olabilir?
Evvela, yasama organlarının hukuki bir tanımlamayı tarihteki
katliamlar için kullanması kabul edilmiş olur. Ayrıca, Alman
parlamentosunun kararından sonra aniden Namibya’yı hatırlamak da
herhalde insani kaygılarla yapılan bir hareket olarak
değerlendirilmeyecektir.
Doğru, Almanya, Namibya katliamını soykırım olarak tanımlayan bir
düzenlemeyi kendi parlamentosunda kabul etmemiştir. Gelgelelim,
mesele hakkındaki tartışma bizdeki 1915 tartışmalarıyla aynı tonda
ilerlememekte. Kimse kimseyi kanı bozuklukla, soysuzlukla ya da
vatan hainliğiyle suçlamıyor.
Öyle ki Alman parlamentosu başkanı Norbert
Lammert, Namibya katliamının “bugünün uluslararası
hukuk standartlarına göre bir soykırım olduğunu ve bir
ırk savaşının neticesinde gerçekleştiğini” açıkça kabul etmiş.
Dönemin kalkınma bakanıHeidemarie
Wieczorek- Zeul, 2004 senesinde
Namibya’ya yaptığı ziyarette katliam için özür dilemiş ve günümüzde
katliamın soykırım teşkil edeceğini belirtmiş.