Eski yılın muhasebesini yapmayacağım. Yeni yıl için siyasi
öngörülerde de bulunmayacağım. Neticede bugün dünden çok farklı
değil. Yine de mahmur bir tatil gününde olmayı fırsat bileceğim ve
müsaadenizle gündemden bir an olsun kaçıp nefes almaya
çalışacağım.
Yeni yıl, geçmişten çok gelecekle ilgili. Pek mühim eşhasın da
geleceğe ilişkin bazı kaygıları var. Kaygının sebebi yapay
zekâ.
Apple’da Steve Jobs’un ortağı
olan Steve Wozniack geçen yılın
başlarında evdeki köpeğine her zamankinden daha iyi davrandığını
söyledi. Zira Wozniack’a kalırsa, yapay zekâ teknolojisindeki
gidişat sonucunda insanlık süper zeki makinelerin evcil hayvanı
olabilirmiş.
Hadi Wozniack’ın biraz dengesi bozuldu ve üst üste lüzumundan fazla
Terminator filmi izledi diyelim. Koskoca Microsoft’un
sahibi Bill Gates’e ne oluyor? On, bilemedin
yirmi sene sonra yapay zekânın varacağı yer konusunda kaygılanmamız
gerekeceğini ve şimdiden kaygılanmayanları anlayamadığını
söylüyor.
Fizikçilerin kutbu Stephen Hawking ise
daha da karamsar. Yapay zekânın insanlığın sonunu getireceğine
inanıyor. İnsanların biyolojik evriminin bilgisayarların evrimiyle
rekabet edemeyeceğini ve bunun sonumuz olacağını ifade
etmekte.
Hawking’e göre yapay zekâ kendi kendini yeniden tasarlayabilecek
hale gelirse, hiç ümidimiz yok. Bu sebeple ünlü
işadamı Elon Musk, yapay zekâyı en
büyük“varoluşsal tehdit” olarak değerlendiriyor. OpenAI
adındaki kuruluşu, yapay zekânın insanlığı yok etmemesi için
kurmuş. Musk, rue89 sitesine verdiği röportajda, kaygılarını ve
OpenAI kuruluşunun yapay zekâyı nasıl insani bir şekilde
geliştirmek için uğraştığını anlatıyor.