Yeni anayasa isteniyor. Hep isteniyor, olanından da sürekli
şikâyet ediliyor. Üzerinde 12 Eylül damgası olan bir anayasayı
beğenmemek kolay. İtirazlara meşruiyet sağlıyor. Efkan
Ala dahi İçişleri Bakanı sıfatıyla anayasayı
tanımadığını söyleyebildi. Kaldı ki anayasayı tanıyan
kalmadı.
Cumhurbaşkanı her gün anayasayı çiğniyor. Tarafsız kalacağına dair
namus ve şerefi üzerine ettiği yemini çiğnemediği bir an yok. Dün
Cumhuriyet’te okumuşsunuzdur seçim yasakları başladığından bu yana
Cumhurbaşkanı iki hafta içinde televizyonlarda 533 dakika yer
almış. Her konuşmasını 7 ila 12 kanal aynı anda canlı yayımlamış.
Konuşmaların içeriği ise aktif bir AKP propagandası şeklinde.
Tarafsızlığı geçtik, seçim yasakları da umurunda değil.
Tarafsızlık için namus ve şeref üzerine edilen yemin de neticede
anayasanın bir maddesi. Anayasayı tanımamaya karar verince, orada
geçen namusun ve şerefin de bir anlamı kalmıyor. Zaten hadis de
“Kim yemin edecekse Allah’a yemin etsin veya sussun” demiyor
mu?