Yaşananlar demokrasinin, demokrasi için de Meclis’in ne kadar
önemli olduğunu gösteriyor. Bir başkanlık rejimi tanıtımı bu.
İşlevsiz kalmış bir Meclis, iradesiz bir hükümet ve bunlardan güç
alan bir başkan. Seçmen şayet bu başkanlık tanıtımını sevdiyse 1
Kasım’da fiili başkanın istediği şekilde oy kullanacak.
Hürriyet gazetesinin basılmasıyla sonuçlanan televizyon
söyleşisindeErdoğan’a “ ‘400 vekil
temenni ediyorum, istiyorum’ sözünüzü bu çatışmalı ortama
geçilmesinde etkili olduğu söyleniyor” dendi ve bu
eleştiriler hakkında ne düşündüğü soruldu.
Cumhurbaşkanı da bir partinin 400 milletvekili alması durumunda
yeni bir anayasanın yapılabileceğini söyledi. Amaç? “Yeni
Türkiye adımını rahatlıkla atmak”.
Cumhurbaşkanı “Tabii buna yönelik hedefin
yanında şunu da görmek lazım” diyerekkonuyu HDP’nin 80
milletvekiliyle Meclis’e girmesine bağladı.
6-7-8 Ekim olayları, Suruç ve Diyarbakır patlamalarını da buna
dayandırdı:
“Burada başka yerlere fatura kesmenin anlamı yok. Bunlar
hep bir dayanışmanın, bir yardımlaşmanın neticesinde en
azından ülkemizde terör belasının estirilmesinden başka
bir şey değildi. Bu terörü estirmek suretiyle buradan
rant elde ediyorlar. Yaptıkları şey hep bu. Eğer 400
milletvekilini alabilecek veya anayasayı inşa edebilecek
sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı, durum bugün
çok daha farklıolurdu.”