Nihayet milletvekili aday listeleri açıklandı. Siyaseti kılcal
damarlarına kadar takip eden gazeteciler ve partililer isim isim
değerlendirmeler yapıyor. Genelde lidere ya da partiye oy veren
seçmenin tercihlerinde aday tercihleri seçimin kaderini
değiştirecek bir etkiye sahip değil. Ancak partilerin seçeceği
yönü, uygulamayı düşündükleri siyaseti anlamak için iyi bir
araç.
Mesela AKP, henüz Erdoğan’ın sultasından
kurtulabilmiş değil. Damadından avukatına, danışmanından sarayına
onay veren bürokrata kadar çevresi seçilecek yerlerden
aday.
HDP, “Türkiye partisi” olma iddiası ve barajı geçme
hedefini dengeleyecek bir liste hazırlamışa benziyor.
MHP, bize Ekmeleddin Bey’i hatırlatmak
haricinde bildiğiniz gibi.
CHP ise uzun senelerden sonra yapılan önseçim nedeniyle bir
canlanma yaşadı ama daralan kontenjan adaylarıyla ilgili de bir
sarsıntı geçirdi.
Herkes kendi meşrebine göre listeleri ele alıp analiz yapıyor.
Listeler açıklandıktan sonraki birkaç gün bu kaçınılmaz. Analizler
giderek yerini partilerin ve liderlerinin seçim söylemlerine
bırakacak. Aday listelerinden memnun olmayanlardan parti içi
mücadeleye niyeti olanlar da haliyle bunu seçim sonrasına
bırakacak.
Bu kısa süreçte ilgimi çeken iktidara yakın medyanın CHP listeleri
hakkındaki yorumları oldu. Önseçim yapan ve adayların neredeyse
yüzde 80’ini üyelerinin belirlediği bir partiden bahsediyoruz. Bu
yayın organlarında kalem oynatanların CHP’nin önseçimini şu ya da
bu sebeple yeterince demokratik bulmayıp eleştirdikleri
görülüyor.