Tablo açık ve acıklıdır. Aralarında Cumhuriyet’in de bulunduğu
dünyanın saygın yayın organlarının oluşturduğu Uluslararası
Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu titiz bir çalışma sonucunda
Paradise Leaks (Cennet Sızıntısı) dosyasını kamuoyuna sundu. Malum,
dosya siyasetçilerin vergiden kaçmak üzere vergi cennetlerinde
kurdukları şirketleri ele alıyor. Başbakan Binali
Yıldırım’ın oğullarının Malta’da kurduğu beş şirket de
haberler arasında.
Cumhuriyet’in manşetten verdiği bu haberin iktidar medyasında yer
almaması doğaldır. Bunlar eninde sonunda hür iradesi olmayan bazı
kişilerin çıkartmaya memur olduğu propaganda metinleridir. Ancak
ana akım medya denilen mecrada Paradise Leaks’in ele alınış şekli
üzüntü vericiydi. Birleşik Krallık kraliçesinin offshore
hesaplarından bahsedip dosyanın Türkiye’yi en çok ilgilendiren
Yıldırım kardeşlerin şirketlerini görmezden gelmeleri ileride medya
tarihi yazılırken elbette kayda alınacaktır.
İktidar medyası ya da ana akım medya Yıldırım kardeşlerin
Malta’daki şirketleri haberini değil Binali Yıldırım’ın konu
hakkındaki açıklamasını yayımladı. Sadece o gazeteleri okuyanlar
için şaşırtıcı olsa gerek. Durduk yere başbakan neden oğullarının
şirketlerinden dem vurdu acaba?
Başbakan savunmasında özetle ticarette bunlar doğaldır dedi. Ancak
Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker’in ortaya koyduğu
üzere işler o kadar da doğal değil. 2006 senesinde yapılan bir
kanuni düzenlemeye göre vergi cennetlerindeki şirketlerine para
transferi yapanlardan yüzde 30 vergi alınması öngörülmüş. Bu vergi
cennetlerini belirleme işi ise Bakanlar Kurulu’na bırakılmış. O
günden bugüne, şu aralar başında Binali Yıldırım’ın bulunduğu
Bakanlar Kurulu hangi devletlerin vergi cenneti sayılacağını
tanımlamamış. Böylelikle o alınması düşünülen yüzde 30 vergi
alınamamış. Haliyle Yıldırım kardeşler de Binali Yıldırım’ın
başbaka...