Savaşa karar vermek en kolay iştir. Hele savaşan siz değilseniz.
Hem getirisi de çoktur. Pek “erkek”,
çok “kudretli” gözükürsünüz. Düşman vardır ezilmesi
gereken. Gıkını çıkartan ya düşmandır ya hain.
Savaş iyi bir fırsattır. Olağanüstü zamanlardan geçildiğine
insanları kolayca ikna edebilirsiniz. Olağanüstü zamanların
olağanüstü tedbirleri gerektirdiğine de. Bir bakmışsınız olağanüstü
kuvvetlenmişsiniz.
Savaş, safraları atıp tek başına iktidar zirvesine havalanmak için
şahane bir araçtır. Savaşın ateşini iktidar balonuna
püskürtebilirsiniz. Balon o ateşin ısısıyla genleşip gerilirken,
balonun sepetinden aşağıda iyiden iyiye küçülen ahaliye nutuk
üzerine nutuk atabilirsiniz.
Savaş pek kârlı bir iştir. Atılan kurşunun yerine yenisini almak
gerekir. Kurşunları üretenler, kurşunları atanlara mahkûmdur.
Müşteri velinimettir. Hem yıkılanı yeniden yapmak işinde kafasını
kullanana çok fırsat vardır.
Savaş en sakin en sağduyu sahibi olanların bile kanını kaynatır.
Kimi zaferden pay almaya bakar kimi kahramanlıkların içine
kaynayarak ruhunu pekiştirir. Bazısı korkar, bu kargaşa bitsin diye
savaşa göz yumar.
Savaşın halka bir faydası yoktur ama savaş kendini halka
sevdirmenin bir yolunu bulur.
En güzel savaş şiirleri yazanlar, en yürek coşturan marşları
besteleyenler savaş meydanı görmemişlerden çıkar. Çocukları yaşında
gençler öldürülürken savaşın kaçınılmazlığından bahsedenler
korunaklı evlerinde huzurludur.
Eski hikâye, “kimimiz ölür, kimimiz nutuk söyler”.
Savaş mı var işin kolay.