Ankara’daki katliamın ilk görüntülerinde gençlerin halay çektiği
görülüyor. Hep bir ağızdan “Bu meydan, kanlı
meydan” derken ilk bomba patlıyor.
Ruhi Su’nun Kanlı Pazar sonrasında bestelediği
türküyle büyük bir katliama tanıklık yapacaklarını bilemeden halaya
durmuşlar.
Ne diyor o türkü:
“Ellerinde pankartlar/ Gidiyor bu çocuklar/ Kalkın ayağa
kalkın /Gidiyor bu çocuklar.”
1 Mayıs 1977 katliamından sonra yine bir Ruhi Su türküsü:
“Sabahın bir sahibi var/ Sorarlar bir
gün sorarlar”...
1 Mayıs 1977 katliamından iki hafta sonra doğmuşum. Demek ki
hayatım boyunca bu memlekette hiçbir şey değişmemiş.
1969’da da, 1977’de de, 2015’te de yine ellerinde pankartlar,
gidiyor bu çocuklar.
Yine aynı çevreler “kendileri yapmıştır” diye ölenleri
suçluyor.
İktidarın bir televizyon kanalında Ruhi Su’nun türküsü canlı
bombaya verilmiş bir talimat mıydı diye ciddi ciddi haber yapılıyor
mesela.
O iktidar kanallarında şu haberler yapılmıyor ama:
Şehrin göbeğindeki HDP genel merkezi nasıl bir gecede iki defa
basıldı ve giriş katı ateşe verilebildi?
HDP Diyarbakır mitinginde bombayı koyan Orhan
Gönder “terör nitelikli şahıs”olarak aranırken
saldırıdan bir gün önce nasıl sakınmadan otelde kalabildi.
Otelde,“asker kaçağı” diye kimlik denetimine yakalanmasına
rağmen nasıl serbest bırakılarak ertesi gün miting alanına bomba
koyabildi?