Daha düne kadar sivilleri öldürüyor diye veryansın edilen
Rusya’ya bugün İncirlik’in açılması ciddi ciddi konuşuluyor. Sayın
Cumhurbaşkanı önce siz özür dileyin dedi, sonra, “Bizden nasıl bir
ilk adım bekleniyor bunu anlamakta zorlanıyorum” diye çıkıştı. Bir
pilotun hatası sebebiyle ilişkilerin feda edilmesi düşündürücüdür
diye feryat etti. Nihayetinde özür dileyiverdi. Emri ben verdim
diyen Sayın Davutoğlu’na da evinde değerli
yalnızlığıyla baş başa kalmak düştü.
Şimdi teorik olarak, düşürülen Rus uçağından sağ kurtulan pilotun,
yakın bir gelecekte İncirlik Üssü’nden kalkan bir uçakla IŞİD
mevzilerini bombalaması mümkün. Nereden nereye...
İsrail’le düzelen ilişkiler, Mısır’la belli ki düzelecek olan
ilişkiler de nereden nereye dedirtiyor. Geriye seçim meydanlarında
havaya kaldırılan dört parmak ve bir ara sabah akşam atılan Rabia
sloganı kaldı. O dört parmak artık Cumhurbaşkanı’nın masasında bir
heykelden ibaret. O da hâlâ masadaysa. Zaten sayın Erdoğan son
nutuklarında Rabia hareketini Mısır bağlamından çıkarmaya
başlamıştı. Yine dört parmak gösteriliyor, yine Rabia deniyor ancak
o dört parmağın artık Mısır’la bir ilgisi yok. 2014’te bir ara
çıtlattığı şekilde: “Rabia işaretini kullanıyorum ama tek millet,
tek bayrak, tek vatan, tek devlet anlamında.” Yani gerektiğinde
Rabia işaretinin Mısır’la irtibatının kesilmesi evvelden
düşünülmüş. Sisi’nin en büyük destekçisi Suudi Arabistan ile bu
denli yakın ilişki kurunca, aksini beklemek de zor.
Her şey ama her şey, siyasi menfaatler ve iktidarı sürdürmek için
kullanılabilir. En kutsal değerler bile. Esma’dan bahseden kalmadı.
Onun yerini tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet
aldı.