MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, siyasette
belirleyici olmaya devam ediyor. Ancak neyi belirlediği pek
anlaşılmıyor. 2002’de hâlâ gizemini koruyan erken seçim çağrısıyla
partisini Meclis dışında bırakmayı ve AKP’yi tek başına iktidara
getirmeyi başarmıştı. Geçen seneki çıkışıyla başkanlık rejimi için
referandum düzenlendi. Dünkü açıklamasıyla da erken seçimin işaret
fişeğini attı.
Bugüne kadar ki seçim ve referandum hamleleri hayata geçtiği ve
AKP’yle MHP karşılıklı bağımlılık ilişkisine girdikleri için
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle genel seçimin 26 Ağustos’ta yapılması
şaşırtıcı olmayacak.
Sayın Erdoğan Bahçeli’nin açıklamasının ardından
“Anayasa değişikliği 2019 Kasım seçimlerinde yürürlüğe girecek”
dese de “Cumhur İttifakı”nın iki liderinin bugünkü görüşmesinden
bir erken seçim kararı çıkabilir.
AKP-MHP birlikteliği giderek güç kaybeden bir işbirliği. Son genel
seçimlerden başkanlık referandumuna kadar iki partinin toplam
oylarında ciddi bir erozyon gözlemleniyor. Vaktinde tek başına
rahatlıkla yüzde 50’yi bulan AKP, bugün yanına MHP’yi aldığı halde
cumhurbaşkanı seçtirecek oya kolay erişemeyeceğe benziyor.
Ekonomik gidişat zaten malum. Sayın Erdoğan’ın, ekonomi hakkında
uyarılarda bulunan Mehmet
Şimşek’e kamuoyu önünde çatmasına yol açacak kadar
malum.
Zamanında yapılacak seçimlerin önündeyse dev bir yerel seçim engeli
var. AKP ve MHP’nin ittifak kurmayacağı yerel seçimlerde, iki
partinin de iddialı olduğu şehirlerde “Cumhur İttifakı”nın zaten
pek de olmayan büyüsünün bozulması, cilasının çatlaması çok mümkün.
Hele Ankara ve/veya İstanbul belediye başkanlıklarının AKP’nin
elinden gitmesi ihtimali ise iktidar için olabilecek en büyük kâbus
senaryosu. Böylesi bir y...