16 Şubat 1969’da, 6. Filo’ya karşı gösteri yapan öğrenciler
Taksim’de İslamcıların saldırısına uğradı. İki kişi öldürüldü,
yüzlerce insan yaralandı. Polisin önlem almadığı hatta saldırıyı
kolaylaştırdığı Kanlı Pazar olarak anılan bu olayın fitilini Mehmet
Şevket Eygi’nin Bugün gazetesinde yayımlanan makalesi ateşledi.
Saldırıyı kışkırtan yazının sonunda şöyle bir not yer alıyordu:
“‘Bir şeyler’ olursa silahlar patlar patlamaz, vazifeye koşmaya
çalışacağız. İnşallah kızıl kâfirlerin, Deccal uşağı dinsizlerin
tepesine birer intihar uçağı gibi ineceğiz...”
Bu yazıdan iki gün önce, Milli Türk Talebe Derneği, Komünizmle
Mücadele Derneği ile beraber yaptığı “Bayrağa Saygı” mitinginde, 16
Şubat’ta komünistlere gereken dersi vermek üzere toplanma çağrısı
yaptı.
Milli Türk Talebe Derneği’nin başkanı bugünkü Meclis Başkanı İsmail
Kahraman’dı.
Kanlı Pazar’dan sonra Mehmet Şevket Eygi memnundu. Ertesi gün şöyle
yazdı: “Müslüman halk, kızıl yuvalara, tahrik ve anarşi
merkezlerine bugün ilk dersi verdi. Nizam ve huzuru bizzat temin
için ant içti.”
Üzerinden üç ay geçmemişti ki MTTB, Yargıtay Başkanı İmran Öktem’in
cenaze namazını kıldırmama kararı aldı. Sokaklarda, camide ve
mezarlıkta olaylar çıktı, bir cenazeyi yuhalayacak kadar alçalmış
bir protesto yapıldı.
12 Eylül’den sonra MTTB ruhu Birlik Vakfı kurularak tekrar
canlandırılmak istendi. Vakfın kurucusu ve lideri İsmail
Kahraman’dı. Kurucular arasında Recep Tayyip Erdoğan da var. İçinde
laikliğin olmadığı, dini referanslı anayasa teklifi de bu vakfa
ait. Yani Kahraman kendi içinde tutarlı. Kim olduğu, neye inandığı
belli. Onu Meclis Başkanlığı’na aday gösterenlerin ve AKP
temsilcilerinin bugün kendisinin laiklik hakkında söylediklerine
şaşırmış gibi yapmaları çocuk kandırma dahi sayılmaz.
1985’te kurulan Birlik Vakfı, vakfın güç ve etkinliği internet
sitesine göre “2000’li yıllardan itibaren giderek artmış,
Anadolu’nun dört bir yanında pek çok yeni şube açılmıştı.”
Dolayısıyla AKP’nin kuvvetlenmesiyle Birlik Vakfı’nın etkinliğini
artırması el ele gidiyor.