Evet, çok çeşitli, çok zengin, çok lezzetli, dünyaca ünlü bir
mutfağımız var. Ama kalp hastalıkları ve kanser artışında da son
yıllarda ‘başa güreşiyoruz’... Demek ki mutfağımız şahane ama bir
yerlerde bir terslik var. Neler mi? Buyurun...
Mutfağımız mükemmel bir “sentez” ve “füzyon” mutfağı. Yapısında
Sümer ve Hitit gibi Anadolu medeniyetlerinin, Selçuklu ve Osmanlı
kültürlerinin, biraz da Ermeni, Yahudi, Rum, Arap, Kafkas
lezzetlerinin esintileri var. Bu nedenle dünyanın “hatırı sayılır”
“lezzet ve sağlık” duraklarından biriyiz. “Ben mutfaktan anlarım,
damak çatlatan lezzetlere hastayım” diyen herkesin Türk mutfağının
önünde ceketini iliklemesi bundandır.
SONUÇ AÇIK VE NET
Ne var ki bu güzel iltifatlar bizim bugün de sağlıklı beslendiğimiz
anlamına gelmez. Bunun farklı sebepleri var:
Her şeyden önce şimdilerde yiyip içtiklerimizin çoğu faydalı besin
unsurlarından mahrum. Ayrıca da tam tersine, bol miktarda kimyasal
ve hormonal kirlilik barındırıyor.