Uyku, yeme içme kadar önemli ve vazgeçilmez bir ihtiyaç.
Uykusuzluksa açlık, susuzluk kadar mühim bir problem.
İster uykuya dalma zorluğu çeken biri olun, ister gece sık
tekrarlayan uyanmalar nedeniyle kesintili uyku probleminden şikâyet
edin, fark etmiyor, ertesi gününüz uykulu, yorgun, baş ağrılı,
halsiz, bitkin ve uyuşukluk içinde geçiyor.
Her şeyden önce şu mühim noktayı uyku sorunu olan herkesin iyi
bilmesi lazım: Uykusuzluk bir hastalık değil. O da tıpkı ateşin
yükselmesi ya da eklemlerin, kasların ağrıması gibi bir belirti,
bir işaret.
Bunun anlamı şu:
Sadece uykusuzluk sorununu çözümlemeye odaklanmamalı, çözüm
yalnızca hapa, çöpe havale edilmemeli, uykusuzluğun arkasında yatan
problem de araştırılıp öğrenilmeli, çözümlenmeli.
İsterseniz daha fazla detaya girmeden önce başlıktaki sorunun
yanıtını öğrenelim.
Yetişkinlerin çoğuna bir gecede 7-8 saat uyku yetiyor. 60 yaşından
sonra bu süre 6, hatta 5 saate kadar inebiliyor.
Basitçe ertesi güne dingin ve dinlenmiş uyanıyorsanız yetişkin
birinin uyku süresi 5-9 saat arasında değişebiliyor.
Gelelim detaylara...
Öğrenilmiş uykusuzluğa dikkat
Uykusuzluğun pek çok sebebi ve çeşidi var. Mesela geçici ya da
uzun süreli, hatta kalıcı olanı söz konusu. Geçici uykusuzlukların
nedeni genellikle belli. Bazen bir yakının ölümü. Bazen eşle, işle,
çocuklarla olan problemler.
En önemli ve en yaygın olanı ise “öğrenilmiş uykusuzluk”.
Öğrenilmiş uykusuzluk basitçe şu: Diyelim ki 3-5 geceyi üst üste
uykusuz geçirdiniz. Bu birbirini izleyen uykusuz geceler nedeniyle
de gereğinden fazla evhama kapıldınız. “Bundan sonra acaba uykusuz
biri mi olacağım?” diye endişelenmeye başladınız. Ertesi güne
yorgun ve uykusuz başladınız. Çözümü de kahveyi, çayı abartmakta
yani kafeinde aradınız. Hemen söyleyeyim, yanlış yoldasınız. Nedeni
şu: Kahvedeki, çaydaki kafeinin etkisi ortalama 12-16 saat sürer.
Uykusuz bir gecenin ertesinde uyuklamamak için sabah saat 10’dan
sonra birbiri ardına içtiğiniz kahveler de aynı gün akşam
saatlerinde dalacağınız uykuyu adeta zehirler, uykunuz yine
kaçar.
Benzer bir problem de yatmadan önce alkol almaktır. Bazı kişiler
uykusuzluk sorununu çözebilmek için yatmadan önce bir miktar
alkollü içecekte çözüm arar. Başlangıçta fayda da görür. Önceleri
uyku veren alkol bir süre sonra uykuyu bozmaya başlar. Sorun sadece
kahve, alkol hatasıyla da sınırlı kalmaz. Uykusuz geçen gecenin
ertesinde hissedilen yorgunluk düzenli egzersiz yapma alışkanlığını
da bıraktırabiliyor ki bu da mühim bir tehlikedir. Egzersiz
bırakılınca uyku kalitesi daha da bozulur.
Özeti şudur: Uykusuzluk sorunu çoğu zaman farkına varmadan
üretilmiş bir problemdir. Eğer böyle bir sorununuz olduğunu
düşünüyorsanız çözümü kahvede, çayda, alkolde ya da egzersizi
bırakmada aramayın, bir uyku uzmanından yardım isteyin.
Selenyum takviyesi ne zaman lazım?
Selenyum, vücut için hayati bir antioksidandır. Bağışıklık
sistemini korur ve bazı tip tümörlerin oluşumuna karşı koruyucu
görev yapar. Selenyum ve vitamin E, kalp ve karaciğer
fonksiyonlarının sağlıklı olarak devamı için ve vücutta antikor
oluşumu için birlikte çalışarak birbirlerinin etkisini
kuvvetlendirirler.
Selenyum eksikliğinin; kanser, kalp hastalığı, gelişme bozukluğu,
enfeksiyonlar, karaciğer bozukluğu, pankreas yetmezliği, kolesterol
seviyelerinde artış, kısırlıkla ilişkisi bulunmuştur. Aşırı yüksek
selenyum seviyelerinde; artrit, tırnaklarda kırılma, ağızda metalik
tat, sindirim sistemi bozuklukları, karaciğer-böbrek bozuklukları,
saç dökülmesi gibi bulgular olabilir.
Selenyum, yiyeceklerin yetiştiği toprağın selenyum miktarına bağlı
olarak, et ve hububatlarda bulunabilir. Bira mayası, tavuk ve süt
ürünlerinde, deniz ürünlerinde, brokolide, sebzelerde ve sarımsakta
vardır. Ek destek olarak 50-100 mg tabletlerinden günde 100-200 mg
dozda kullanılabilir.
50. yaş dosyanız hazır mı?