Kalp krizlerinin yazı-kışı olmuyor. Dikkatsiz ya da genetik olarak şanssız biriyseniz, hele bir de doktorların tavsiyelerini dinlemeyenlerdenseniz ilk kriz sizi mutlaka halı sahada maç yaparken ya da işinizde stresten bunalırken değil de evinizde istirahat ederken veya plajda güzel güzel güneşlenirken de yakalayabiliyor. Krizin en mühim işareti ise göğüs ağrısı oluyor.
KALP uzmanları hepimizi ısrarla uyarıyor: Yaşınız ne olursa
olsun “göğsünüzün tam da ortasında bir türlü geçmeyen bir ağrı
hissediyorsanız, ağrıya hele bir de terleme, ağır ve ilerleyici
yorgunluk, bitkinlik durumu, bulantı, kusma gibi belirtiler de
eşlik ediyorsa bu kalp damarlarınızın biri veya birkaçında ciddi
bir tıkanıklığın olabileceğine işaret edebilir. Eğer ağrı beş
dakikayı geçtiği halde devam ediyorsa kalp krizinin yola çıktığını
gösterir.” Peki, böyle bir durumda ne yapacaksınız? Yapmanız
gereken ilk dört şeyi yandaki kutuda bulabilirsiniz.
KRİZ ANINDA NE YAPMALI
Kalp krizinden şüphelenmeniz halinde ilk yapacağınız iş hemen
aspirin çiğnemek olmalı. İki tane aspirin çiğneyebilirsiniz.
Ağrınızın beş dakika içinde geçmemesi halinde doktorunuzun size
daha önceden verdiği dilaltı ilacını kullanın.
Yürümek, odada dolaşmak doğru değildir. Oturun ya da
ayaklarınızı biraz yukarı kaldırarak uzanıp istirahat edin. Bu
esnada yakınlarınız, sizi koroner anjiyografi, stent gibi işlemler
yapma kapasitesine sahip olan bir hastaneye ulaştırmak için
hazırlık yapmalı ve bir ambulans çağırmalı. İlk gideceğiniz
hastanenin kalp müdahalesi bakımından olabildiği kadar geniş
imkânlara sahip olması iyi olur.
Ambulansın gecikeceğini düşünüyorsanız vakit kaybetmemek için kendi
imkânlarınızla bir arabayla hastaneye ulaşmayı deneyebilirsiniz.
Buna karşın, ambulansın diğer araçlardan daha hızlı gidip bu açığı
kapayabileceğini unutmayın. Tabii ambulanstaki doktorun da müdahale
imkânı olduğunu da göz önüne alın. Yani evinizin bulunduğu semte,
trafiğin durumuna, hastaneye uzaklığınıza göre, ambulans çağırma ya
da bir taksiye atlayıp hemen gitme kararını bir an önce vermeli ve
hemen harekete geçmelisiniz.
Kalp krizi vakalarında, ağrı başladıktan sonraki ilk iki saat
içinde hastaneye ulaşmanız halinde (ne kadar erken ulaşırsanız o
kadar iyi olur) tıkanan damarınız, balon ve stent uygulanarak
kalpte kalıcı hasar oluşmadan açılabilir. Her yarım saatlik
gecikmenin ölüm oranında yüzde 8’lik bir artma anlamına geldiğini
unutmayın. Büyükşehirlerde yaşayanların böyle bir durumda hangi
hastaneye gideceklerini önceden bilmeleri son derece önemlidir.
Kimse ev seçerken acil bir durumda hastaneye ulaşım imkânını pek
düşünmez ama bence evin konumu ile ilgili en önemli detay budur.
Ayrıca hastaneye ulaşım planı yapmak için acil bir durumu
beklemeyin. Planınızın belirli olması size son derece değerli
dakikalar kazandıracaktır.
KOLTUKKOLİK OLMAYIN!
KOLTUĞA bağımlı biri olmak sadece bürokrasi ve siyaset için değil,
sağlık için de mühim bir dezavantaj. “Ayakta kal, hayatta kal!”
formülümüz ise her yaşta geçerli. Koltuğa bağımlı yani KOLTUKKOLİK
BİR HAYAT bakın neler yapıyor:
- İnsülin direncini tetikliyor. İnsülin direnci ilk önce popo ve
bacak kaslarında başlayan bir sorun. m Diyabet riskini artırıyor. m
Kalp ve beyin damarlarını erkenden yaşlandırıyor. m Kilo kontrolünü
güçleştiriyor.
- Oturan kişilerde prostat ve kalınbağırsak kanserlerinin oranı
daha yüksek.
- Osteoporoz ve artrit riskini yükseltiyor.
- Varis olasılığını çoğaltıyor.
YAZIN YILDIZI: KARPUZ SUYU
SAĞLIK da şifa da karpuz suyunda. Nedeni ise şunlar:
Bir kere kalorisi az. Bir su bardağı en çok 75-80 kalori
içerebiliyor. Kilo sorunu olanlar meyve suyu tercihlerini karpuzdan
yana kullanabilir.