Bundan iki gün önce, Taksim Grand Pera Emek Sahnesi’nde, yakın zamanda gerçekleştirilen Yüz Yüze Konuşmalar, Yaşayan Edebiyat adlı bir projenin tanıtım toplantısına katıldım.
Benim de Hüseyin Su’nun ricasıyla katıldığım bu projede yaşayan elli yazarla yapılan yazılı ve görüntülü söyleşiler yer alıyor.
Hüseyin Su’nun ricasını özellikle belirtmemin nedeni, giderek normalleşen proje avcılığıyla yazarların istiskaline ve ilgili kaynakların israfına yazarlar tarafından gösterilen tepkiyi önemsiyor ve izliyor olmamdandır.
Nitekim tanıtım konuşmalarından öğrendim ki, Hüseyin Su başkanlığındaki proje, Alaattin Karaca, Şaban Sağlık, Dinçer Ateş ve Abdurrahim Karadeniz gibi edebiyat ortamının mutemet isimlerinin de onun yanında yer almalarıyla mümkün olabilmiş. Demem o ki, bu vb. projelerde niyet, kalite, gerçekleştirme açısından yazarların güvenilirliği çok önemsedikleri şu dönemde, Hüseyin Su ve isimlerini zikrettiğim çalışma arkadaşlarının varlığı etkili olmuş.
Projenin kurumsal sahipliğini ise Telif Hakları Derneği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı üstlenmiş.
Programdaki üç konuşmacıdan Cafer Vayni, bu projeyle ilk defa Türk edebiyatında elli edebiyatçının sorucu ve cevaplayıcı olarak bir araya getirilmesiyle, bir karşılıklı sözlü tarih çalışmasının gerçekleştirildiğini, bunların sonucunda 2 ciltlik söyleşiler kitabıyla, 15-20 dakikalık 50 belgesel film üretildiğini söyledi. Yaşayan Edebiyat projesinin yaşayan müzik, yaşayan sinema, yaşayan görsel sanatlar olarak devam etmesini arzuladıklarını söyleyen Vayni, bu projeyle gençlerin sanatçıları ve edebiyatçıları bilmelerini, öğrenmelerini ve model almalarını sağlamayı amaçladıklarını da belirtti.