Ömer Lekesiz Yeni Şafak Gazetesi

Seher, sihir ve sır

Seherde uyanıp, yerde ve gökte –tekrarı mümkün olmayan– değişmeleri temaşa ederek, onların da yaratıcısı olan Rabbe ibadet edenin sihirle işi olmaz demek, tekvin, tefekkür, keşif ve şeriat esasında...

19 Haziran 2021 | 156 okunma

Seherde uyanıp, yerde ve gökte –tekrarı mümkün olmayan– değişmeleri temaşa ederek, onların da yaratıcısı olan Rabbe ibadet edenin sihirle işi olmaz demek, tekvin, tefekkür, keşif ve şeriat esasında doğru bir hükümdür.

Fakat duyularının tesirinde bulunan ve onların verdiği her bilgiyi akılıyla doğrulama imkanına sahip bulunmayan insan, seherde bir sihre uğramaktan kendisini tam olarak koruyamaz. Bunun mümkün olabilmesi için, akıl da dahil her şeyin bilgisini bilenin bilgilendirdiği bir zatın bilgisine tabi olmak gerekir.

Arapça, akciğer anlamındaki shr kökünden gelen seher, es-sehar olarak tanyerinin açılmasından, günün ağarmasından hemen önceki vaktin adıdır.

Seher kelimesiyle aynı kökten gelen sihir ise, Kur’anî...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi 02 Mayıs 2024 | 395 Okunma İslâmî hareketten kavramlar savaşına… 30 Nisan 2024 | 138 Okunma İslâmcılık teriminin siyasî soykütüğü 27 Nisan 2024 | 161 Okunma Siyonazilerin vasıfları 23 Nisan 2024 | 102 Okunma Altın Buzağı’dan Kızıl Düveye 20 Nisan 2024 | 263 Okunma