Ömer Lekesiz Yeni Şafak Gazetesi

Oğuz Haşlakoğlu’unun kitabı üzerine

Bir yazar kitabına, “...Düşüncenin asıl dostu Platon değil, hakikattir” cümlesiyle başlayıp, “...insanın sanat yapabilmesinin olmazsa olmaz koşulu olan yaratıcılık, insanın doğasında mevcut olan...

20 Eylül 2019 | 238 okunma

Bir yazar kitabına, “...Düşüncenin asıl dostu Platon değil, hakikattir” cümlesiyle başlayıp, “...insanın sanat yapabilmesinin olmazsa olmaz koşulu olan yaratıcılık, insanın doğasında mevcut olan yarı içgüdüsel, yarı sezgisel bir ‘beceri ya da yetenek’ olarak kabul edilip, ifadesini bulduğu psikolojik ve sosyolojik tezahürlere indirgenmeye çalışılmıştır” tespitini yaptıktan sonra,

a)Sanatla ilgili bu vb. yaklaşımların “...varacakları sonuçları önceden varsaydıkları için, sadece kendi varsayımlarıyla mutabık kalmış olmak yönünden, aslında döngüsellik” içerdiklerini, bu döngüselliğin son tahlilde “ideolojik anlamda kendisini” onaylamaktan ibaret bulunduğunu,

b)Bunun somut bir sonucunun “insanın sanatla ilişkisinin yaratıcı esasta değil, bu eylemin sonucu olan ve yapanın yapıttan ayrıldığı ‘bitmiş yapıt üzerinden’ anlamaya” çalışmak olduğunu, böylece sanatın her iki durumda, nesnel gayret olarak “ya yetilerin öznelliğine indirgendiğini ya da bundan kaçınmak için onun” insansızlaştırıldığını söyleyerek başlıyorsa, bu kitap değerli bir kitaptır.

Ehli olan anlamıştır, Oğuz Haşlakoğlu’nun Platon Düşüncesinde Teknê – Sanat ve Felsefenin Ortak Kökeni Üzerine Bir inceleme (Sentaz Yayınları, İstanbul 2016) adlı kitabından söz ediyorum.

Kitabın aslı, yazarın 1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe Anabilim Dalı’nda İngilizce verdiği yüksek lisans tezidir. Söz konusu tezin, önceden yazılmış olan Türkçe ana metninin yeniden gözden geçirilmesiyle, kimi bölümlerinde aradan geçen süre içerisinde gereken değişikliklerin de yapılmasıyla elimizdeki kitap ortaya çıkmış.

Yukarıda zikrettiğim şekliyle, Haşlakoğlu’nun, günümüzde tekrarlana duran, sanat yaklaşımlarındaki ideolojik tutum ile ulvileştirilerek spekülatif ve romantik bir düzeyde insansızlaştırmaya karşı duruşu, kitabını değerli olarak nitelememde tek başına yeterli olsa da, onu daha iyi temellendirmek bakımından şu hususları da eklemek ihtiyacındayım:

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaralı coğrafyalarımızı konuşmaya daha yeni başlıyoruz 14 Mayıs 2024 | 106 Okunma Sîdî Ukbe Ulucamii Müslüman Batı dünyasındaki dini yapılarının atasıdır 11 Mayıs 2024 | 81 Okunma Zamanda ve mekânda bir uyanış: Sîdî Ukbe Ulucamii 09 Mayıs 2024 | 137 Okunma Bin Kayrevan’dan bir Kayrevan’a 07 Mayıs 2024 | 114 Okunma Ukbe b. Nâfi’nin cehdi 02 Mayıs 2024 | 409 Okunma