Kubbetüs’s-Sahra’nın tezyinatındaki bitkisel bezemelerden maksadın, cennetle yeryüzü arasında bir bağlantı kurumak ve hatta cenneti yere indirme vaadi içinde yeryüzünü el-fethe tabi kılmak olduğunu belirttiğimize göre, söz konusu bezemelerde kullanılan iki ana renkten yeşil ile mavinin de cennetle yeryüzünün mütekabiliyetini ele verdiklerini ileri sürebiliriz.
Nitekim, “İşte onlara, alt taraflarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altın bileziklerle bezenecekler; ince ve kalın dîbâdan yeşil elbiseler giyecekler. Ne güzel karşılık ve ne güzel kalma yeri!” mealindeki ayetlerde (Kehf 18:30-31), muhatap zihinlerde cennetin suretini derhal uyandıracak dünya kelimeleri mavi ve yeşil renkler merkezinde seçilmişlerdir.
Bu bağlamda, mavinin Kur’an’da, zerka/zurkan olarak sadece bir kez Tâhâ suresinin 102. ayetinde, özel ya da kültürel planda bir olumsuzluğu pekiştirmek tahtında kullanıldığı, ama su/varlıksal öz/materia prima; sema/gök; bahr/deniz; gemilerin yüzdürülmesi; nehir...