Ömer Lekesiz Yeni Şafak Gazetesi

Kelâm, kalem ve hat

Önceki yazımızda, İbn Âşûr’dan, Arap dilinde indirilen bir Kelâm olarak Kur’an’ın manalarını anlayabilmenin yolunun Arap dilini ilgilendiren Sarf, Nahiv, Meânî ve Beyân ilmine tabi olduğunu, hitabet...

01 Temmuz 2021 | 84 okunma

Önceki yazımızda, İbn Âşûr’dan, Arap dilinde indirilen bir Kelâm olarak Kur’an’ın manalarını anlayabilmenin yolunun Arap dilini ilgilendiren Sarf, Nahiv, Meânî ve Beyân ilmine tabi olduğunu, hitabet, şiir ve belagat ehli sanatlarının kullanımlarındaki üslupların da mutlaka göz önünde bulunması gerektiğini naklederek, sır yönünden en doğru manayı bulma arayışı olarak “Tefsir ilmi böyle konumlandırılırken, hat nasıl konumlandırılabilir?” diye sormuştuk.

Yazan anlamında hattatın, bir müfessir kadar Kur’an’ın manalarıyla meşgul olması arzulanan bir durumdur. Ancak hattatın bunu sanat yönünden gerçekleştirmesi arzuyla değil, istidatla, istihkakla, imkanla ve zevk ile mukayyettir. Dolayısıyla bir müfessir, Kur’an’ın manalarını ararken akıl terazisini sürekli elinde tutmak zorunda iken, bir hattat hat yaparken kalp ve gönül terazilerini akıl terazisinin önüne alacaktır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi 02 Mayıs 2024 | 401 Okunma İslâmî hareketten kavramlar savaşına… 30 Nisan 2024 | 138 Okunma İslâmcılık teriminin siyasî soykütüğü 27 Nisan 2024 | 161 Okunma Siyonazilerin vasıfları 23 Nisan 2024 | 103 Okunma Altın Buzağı’dan Kızıl Düveye 20 Nisan 2024 | 263 Okunma