Ömer Lekesiz Yeni Şafak Gazetesi

Düşünmenin sath-ı mâiline girmek

Sath-ı mâil, satıh ve meyil kelimelerinden oluşan güzel bir terkip. Satıh, yüzey demek, bir şeyin dış tarafı, içine nüfuz edilmeksizin sadece dışıyla bilinen şey. Mâil eğilmek, meyletmek, bir...

07 Ekim 2018 | 3.162 okunma

Sath-ı mâil, satıh ve meyil kelimelerinden oluşan güzel bir terkip.

Satıh, yüzey demek, bir şeyin dış tarafı, içine nüfuz edilmeksizin sadece dışıyla bilinen şey.

Mâil eğilmek, meyletmek, bir şeye doğru tevazu içinde sarkmak, günlü başka bir gönüle ağmaya durmak anlamındaki meyil’den geliyor; satıh’ın aksine içe doğru yönelme niyetini hatta teşebbüsünü ihtiva ediyor.

Sath-ı mâil terkibi, şimdilerde ancak seçim zamanlarında, “yeni bir seçimin sath-ı mâiline girdik” cümlesiyle hatırlanıyor ve onunla doğrudan seçim ortamına girmek kastediliyor.

Demek ki, belli zamanlarda giriliyor olmasıyla sath-ı mâil, tıpkı sürekli açık duran bir kapı gibi, şartları oluştuğunda girilmek üzere elimizin altında bulunuyor; bilfiil olmak için kulağı krişte bekleyen bir bilkuvve olarak...

Filhakika, bilfiil olmanın tüm gereklerini de içine hazır tutan bir bilkuvve olarak sath-ı mâil, her yeni seçimde, yeni eğilimlerin ortaya çıkması anlamında, eğeni ve eğileni gerektiren eğimlik yönünden, seçim zeminin kayganlığını / kaypaklığını da ihtiva ediyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi 02 Mayıs 2024 | 399 Okunma İslâmî hareketten kavramlar savaşına… 30 Nisan 2024 | 138 Okunma İslâmcılık teriminin siyasî soykütüğü 27 Nisan 2024 | 161 Okunma Siyonazilerin vasıfları 23 Nisan 2024 | 103 Okunma Altın Buzağı’dan Kızıl Düveye 20 Nisan 2024 | 263 Okunma