Ömer Lekesiz Yeni Şafak Gazetesi

Bizim tarihimizin esası tekvin ve nübüvvettir

“Nedir şu Amâlika?” sorusunun cevabını aramaya başlamadan önce büyüklerimizin tarihi nasıl kurduklarını ve geçmişin olaylarını hangi yapılar içinde ele aldıklarını ana...

15 Şubat 2024 | 0 okunma

“Nedir şu Amâlika?” sorusunun cevabını aramaya başlamadan önce büyüklerimizin tarihi nasıl kurduklarını ve geçmişin olaylarını hangi yapılar içinde ele aldıklarını ana hatlarıyla iletelim ki, böylece “bizim tarihimizin” Batılıların çağ merkezli olarak kurdukları tarihe göre farkı da ortaya çıksın.

Bizim tarihimiz şu iki esas üzerine kurulmuştur: 1-tekvin, 2-nübüvvet. Sünnetullah ise bu iki esasın berzahıdır.

“Bir şeyi açıklığa kavuşturmak, iyi veya kötü yeni bir yöntem ortaya koymak” anlamındaki sünnet ile “Allah” lafza-i celâlinden oluşan sünnetullâh terkibi, “Allah’ın koyduğu kanun, nizam” anlamıyla, Allah’ın ezelden ebede süregelen yaratma ve yönetmesinde asla bir değişmenin olmaması demektir. (Bkz.: TDV DİA)

İlk bakışta kozmolojiye ve doğaya aitmiş gibi görünen sünnetullâh, halk ve emir âlemini birlikte kuşattığı gibi, geçmiş ve gelecek milletlerin hâllerini de kuşatır (Fetih 48/23).

İbn Haldun Mukaddime’sinde mülk (hilafet, saltanat, iktidar, ilim, medeniyet…) planında sünnetullâhın işleyişini şöyle çerçevelemiştir:

“Vahşi milletlerin (…) kurdukları hanedanlıkların dairesi gayet geniş olur, sınırları devlet merkezinden son derece uzaklara...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaralı coğrafyalarımızı konuşmaya daha yeni başlıyoruz 14 Mayıs 2024 | 96 Okunma Sîdî Ukbe Ulucamii Müslüman Batı dünyasındaki dini yapılarının atasıdır 11 Mayıs 2024 | 80 Okunma Zamanda ve mekânda bir uyanış: Sîdî Ukbe Ulucamii 09 Mayıs 2024 | 137 Okunma Bin Kayrevan’dan bir Kayrevan’a 07 Mayıs 2024 | 113 Okunma Ukbe b. Nâfi’nin cehdi 02 Mayıs 2024 | 408 Okunma