İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, Suriye'deki
kimyasal kullanımı ile eski çift taraflı casus Skripal'ın Londra
yakınlarındaki Salisbury'de kızıyla birlikte zehirlenmesi olayında
bağlantının...
İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, Suriye'deki
kimyasal kullanımı ile eski çift taraflı casus Skripal'ın Londra
yakınlarındaki Salisbury'de kızıyla birlikte zehirlenmesi olayında
bağlantının Rusya olduğunu öne sürdü. Chilcott, bir grup gazeteci
ile bir araya geldi ve şu değerlendirmeleri yaptı:
BAĞLANTI RUSYA: Skripal davası ile Suriye'de yaşananlar arasında
bağlantı var. İki olayda da kimyasal silah kullanımı söz konusu.
Farklı çerçevede de olsa her iki olayın bağlantısı Rusya. RUSYA
SÖZÜNÜ TUTMADI: Skripal ve kızına yönelik saldırıda kullanılan
sinir gazı Noviçok ailesine bağlı bir kimyasal ve ancak bir
devletin geliştirebileceği saflıkta. Suriye'de ise Rus tarafı,
kimyasal silah stoklarının eritileceği ve kullanılmayacağı
garantisi vermişti ancak sözünü tutamadı. ERDOĞAN
DA SORUMLULUĞA İŞARET ETTİ: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bir
açıklaması var. Rejim üzerinde nüfuz sahibi olan ülkelerin
sorumluluklarını hatırlattı. RUSYA
VETO EDİYOR: Rusya, BM Güvenlik Konseyi'nin bir üyesi olarak
kimyasal silah stoklarının bağımsız uzmanlar tarafından
araştırılması taleplerini 6 kez veto etti.
MÜDAHALENİN GEREKÇESİ: Suriye'deki askeri müdahale insani acılara
son verebilmek amacıyla gerçekleştirildi. Amacı, Esad rejiminin
'gelecekte kimyasal silah kullanabiliriz' fikrine kapılmasına izin
vermemekti. REJİMİ
DEĞİŞTİRMEYİ HEDEFLEMEDİK: Suriye'deki iç savaşın gidişatını ve
rejimi değiştirmek gibi bir amacımız yok. Rusya'nın Suriye'deki
stratejik hedeflerinin altını kazmak gibi amacımız da yok. ERDOĞAN
HAKLI: (Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'kimyasalla öldürülmekle
konvansiyonel silahla öldürülmenin arasında nasıl bir fark var?'
sorusu konusunda) Erdoğan son derece haklı. İnsani açıdan hiçbir
farkı yok. BM tarafından yürütülen Cenevre süreci kapsamında
Suriye'deki sivil savaş için kalıcı bir çözüm arayışı içindeyiz.
Her insanın vereceği en doğal reaksiyon da budur. Ancak
uluslararası kanunlar gereğince kimyasal silahlar yasa dışı silah
olarak ilan edilmiş durumda. Bu, 20. yüzyılda kazanılmış en büyük
başarılardan bir tanesi. Biz bu büyük başarının korunması
gerektiğine inanıyoruz.
TÜRKİYE, ÖNEMLİ BİR MÜTTEFİK VE BÖLGEDE BÜYÜK BİR AKTÖR
Büyükelçi Domunick Chilcott, (Türkiye'nin, ABD - İngiltere -
Fransa'nın müdahalesine destek vermesi ancak Skripal olayında
doğrudan bir destek mesajı vermemesi konusunda) şu değerlendirmeyi
yaptı: Türkiye, Suriye'ye yapılan askeri müdahalede destek verdi.
Memnunuz çünkü, Türkiye Birleşik Krallık için önemli bir müttefik.
Türkiye aynı zamanda bu bölgede çok büyük bir aktör. Skripal
konusunda da Türk hükümetinin desteğinin bizim yanımızda olduğunu
net şekilde hissediyoruz. Ama Putin'in Ankara'ya gelmesi, Astana
sürecinin devam ediyor olması, Türkiye'nin Rusya ile iş
ilişkilerini devam ettirmesi gerekliliğini de anlıyoruz. Bütün
bunlar kamuya açık şekilde yapılmasını engelliyor olabilir ve biz
bunu anlayışla karşılıyoruz. Son operasyon Türkiye'nin, Rusya ve
İran ile sürdürdüğü Astana sürecine mesaj gönderiyor değil.
RAPOR, İNGİLTERE'Yİ TEYİT EDİYOR
Büyükelçi, "Uluslararası Kimyasal Silahların Engellenmesi Örgütü,
Skripal dosyasıyla ilgili raporunu 12 Nisan'da açıkladı. Rapor
Birleşik Krallık'ın bulgularını teyit ediyor. Bizce, suikast
girişiminden Rus devleti sorumlu. Rusya kimyasal silah kullanımı
konusunda gerçekleri karartmaya çalışıyor" dedi.