Bu yüzyılın insanları olarak bilgi çağının tam merkezindeyiz.
Hem izleyicisi hem de oyuncusuyuz bir bakıma.
Bilgi bombardımanı karşısında "asimetrik
enformasyonun" kurbanı, "enformatik
cehaletin" ise mağduruyuz. Sanırım bu nedenle olsa
gerek... Kamuoyunun önündeki şahıslardan kurumsal firmalara kadar
uzanan zincirde "iletişim yönetimi" neredeyse
birinci öncelik haline geliyor. Söz konusu çatı kavramın altında,
"itibar yönetimi, marka yönetimi, kriz
yönetimi ve olağan süreç yönetimi" gibi
başlıklar toplanıyor. İletişimi "mevsimlik,
o âna göre veya şok zamanları" ile sınırlamamak
gerekiyor. Algı çarpıtmasını önlemek, yıllarca oluşturulmuş bir
değere ya da birikime yönelecek tepkiyi göğüslemek uzun, zahmetli
ve kesintisiz çalışma dönemi istiyor.
Bu kapsamlı girişin ve tespitlerin gerekçelerini bir örnek durum
üzerinden ayrıntısıyla açıklayacağım...
Bir başka husus...
Şirketlerin, özellikle çok uluslu organizasyonların ve bu tür
oluşumlarla ortaklık yapan grupların dikkat etmesi gereken kritik
bir...