Mustafa Çelik Yeni Akit Gazetesi

Terk-i cihad zillettir

Müslümanlar, İslâm’la izzet bulmuşlardır. Müslümanların izzeti, İslâm’ı hayata hâkim kılma manasına gelen cihad ile kaimdir. Allah yolunda Allah için mazeretsiz olarak cihadı terk edenlerin...

31 Ekim 2018 | 217 okunma

Müslümanlar, İslâm’la izzet bulmuşlardır. Müslümanların izzeti, İslâm’ı hayata hâkim kılma manasına gelen cihad ile kaimdir. Allah yolunda Allah için mazeretsiz olarak cihadı terk edenlerin herhangi bir izzetleri olmaz. İslâm’da cihadın farziyeti Kitap (yani Kur’an-ı Kerim), Sünnet ve İcmâ-ı ümmetle sabit olduğu gibi Tevrat, İncil ve Zebur’un aslı itibariyle (yeni nesh ve tahrif edilmemiş şekliyle) ve diğer semâvî kitapların ve şeriatların ekseriyeti itibariyle cihad asıldır ve farzdır. Cihadın farziyeti Kur’an’da ve birçok âyet-i kerime ile sabit ve katidir ve Kur’an’ın açık ve temel hükümlerindendir. 

Cihadın farziyetinin inkârı, katiyetle küfürdür. Ve cihadın farziyeti kıyamete kadar devam eder. Cihad, kesinti kabul etmeyen bir ibadettir. Cihadı kesintiye uğratan Müslümanlar, canlı cenazelere dönüşmeye mahkûmdurlar. Zalim ve zorbalara karşı Allah için cihad etmek, kıyamete kadar geçerli bir “ölçü”, bir “mihenk”tir. Kâfirlere, zalimlere karşı dik duruş sergileyen, sergileyebilen yiğitler ancak ve ancak zilletten kurtulup izzet sahibi olabilirler. Cahiliyye düzenine karşı direnme, kötülüklere karşı savaşma ve mücadele etme özelliklerini kaybetmiş olan Müslümanlar, Yahudileşmeye mahkûmdurlar. İsrailoğulları zorbalara karşı mücadeleyi terk ettikleri için Tih Çölü’ne sürgün edildiler. Dünyevi endişelerle cihadı terk etmek doğrudan doğruya zilletin içine düşmektir. Allah için cehdü gayreti olmayanların zilleti son bulmaz.

İslâm’da cihadı terk etmek, İslâm’ı terk etmek gibi kabul edilmiştir. Bundan ötürüdür ki Rasûlüllah (sav) mü’min insanı cihad insanı olarak tarif etmiştir. “Mü’min, kılıcı ve dili ile cihad eder” (El- Müsned/Ahmed b. Hanbel, III, 456) Cihad edenler ehl-i dünya değil, ehl-i din olanlardır. Dünyevileşenler, dünyevi değerleri Rabbanî değerlerin önüne ve yerine geçirenler, Allah yolunda Allah için cihad edemezler.

Abdullah b. Ömer (r.anhüma), Rasûlullah (s.a.v)’ı şöyle bu­yururken dinlediğini haber vermiştir:

Iyne yoluyla alışveriş yaptığınız öküzlerin kuyruğuna yapışıp, ziraata hayatınız hasrettiğiniz(razı olduğunu) ve cihadı terk ettiğiniz zaman, Allah size öyle bir zillet musallat eder ki, dininize dönünceye kadar onu üzerinizden atamazsınız.”(Sunen-i Ebu Davud, Kitabu’l-İcare, B. 54, Hds. 3462; Ahmed b. Hanbel, Müsned, C. 2, Sh. 42, 84.)

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Siyonist İsrail, Batı Dünyası’nın İslâm topraklarındaki çıkar şebekesidir 01 Mayıs 2024 | 78 Okunma Lâ dinilerin galibiyetine sevinmek nifak alâmetidir/2 24 Nisan 2024 | 277 Okunma Lâ dinilerin galibiyetine sevinmek nifak alâmetidir/1 17 Nisan 2024 | 329 Okunma Bayramı kutlamak kimin hakkıdır? 10 Nisan 2024 | 56 Okunma Ya hizmet, ya hezimet 03 Nisan 2024 | 204 Okunma