Muhterem Müslümanlar!
“Oruç sayılı günlerdedir” (Bakara: 184) buyuran Rabbimiz, Ramazan
ayının kadr-i kıymetini bilmemiz hususunda bizleri uyarıyor. Şu
mübarek günleri çar-çur ederek geçirmeyelim.
Bu hutbemde sizleri ikaz ederek bazı hatırlatmalarda bulunmak
istiyorum:
* İftar ve sahur vakitleri dualarımızın kabulü, arzularımızın
ikramı ve ihsanı için büyük birer fırsattır. Bu vakitleri
televizyon ekranlarına takılarak boşa geçirmeyelim.
Televizyonlarımızı bu vakitlerde kapatıp tefekkür ve tezekkürle
Allah’a yönelelim.
İftar sofrasında, sahur esnasındaki dualarımızın ve taleplerimizin
red olunmayacağını bilelim. Bu mübarek ay, bu ibadetler, bu oruçlar
hep bizim dünya ve ahiret saadetimiz bunlara bağlılığımız oranında
bize yakındır.
Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz Ramazan ayının ilk on gününü
“Rahmet Günleri”, ikinci on gününü “Mağfiret Günleri”, son on
gününü ise “Cehennemden Âzad Günleri” diye haber vermiştir. Bu
rahmet ve saadet günlerini boşuna değil, istifade ederek
geçirelim...
Oruç, riya karışmayan, Allah ile kul arasında mahrem kalan bir
ibadettir. Bundan dolayı oruçluda, kulluk duygusu daha derindir. Bu
ibadetteki vecd daha farklıdır. Bu özelliklerden ve güzelliklerden
dolayı Allah (cc): “Oruçluya orucunun sevabını doğrudan doğruya ben
veririm” buyurmaktadır.
Muhterem Müslümanlar!
Ramazan ayının ikinci on gününe başladık.
Sayılı günler çabuk geçer. Farkındasınız, Ramazan ayı da hızla
geçiyor. Bu aydan kazançlı çıkmak için:
* Mukabelelere katılalım.
* Kendimiz bizzat Kur’an-ı Kerîm’i hatmedelim.
* Vaz-u nasihatleri kaçırmayalım.
* Sadaka hususunda çok cömert davranalım. Sadakalarımızı
bollaştıralım.
* İftar yemekleri ikram edelim. Bu yemekler konusunda israf
etmekten kaçınalım.
* ihtiyaç sahiplerini kendimiz arayıp bulalım. Böylece hakiki
ihtiyaç sahiplerine ulaşmış oluruz.
* Sadaka ve zekâtlarımızı bizzat kendimiz verelim. Böyle olursa,
bundan farklı haz duyacağımızı anlatmak istiyorum. Çocuklarımızı da
vermeye alıştıralım.
* Örnek Müslüman olmaya gayret edelim.
* Dargın olduklarımızla barışalım.
* İbadetlere yoğunlaşalım.
* Elimizden hangi iyiliği yapmak geliyorsa süratle geciktirmeden
yapıverelim...
* Sahur yemeği yedirmek de Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz’in
sünnetlerindendir. Bu sünneti de hayatımıza geçirelim...
* Unutmayalım! Bütün başarılar Allah’ın dinini (İslâm’ı) bütün
hükümleriyle yaşamakla gerçekleşir. Sahabe-i Kiram Efendilerimiz bu
yoldaki gayretleriyle Allah sevgisine erişmişlerdir. Bizler de o
yolda/onların yolunda olalım.