Trabzon mağlubiyetinden sonra her zaman "İç sahayı farklı
oynarım" diyen G.Saray'ın Kasımpaşa karşısında ne yapacağı merak
ediliyordu. Öyle bir ilk yarı izledik ki G.Saray'ın evinde
oynadığını hiçbir an hissetmedim. Oyunu domine eden Kasımpaşa idi.
Fakat tabiri caizse oynamakla işi bitirmek farklı şeyler. G.Saray
ikinci yarıda 10 dakikada 3 pozisyon üretip maçı 3-0 yaptı. Oyunu
oynayan değil her zaman olduğu gibi sonucu bulan kazanır.
Rodrigues'in olgunlaşmış oyunu ve bir kez daha ortaya çıkışı sonuca
etki etti. İki tane üst düzey gol vuruşu izledik. İlk geldiğinde
böyle bir oyuncu değildi. Etkili ve süratli bir oyuncudan vuruş
kalitesi olan, iş bitiren bir oyuncuya dönüşmesine tanık olduk
Türkiye'de.
Galatasaray açısından geleceğe dönük bakarsak, bu oyun çok yeterli
gözükmüyor.
Önde Sinan Gümüş, forvette Eren, milli takımda parlayan Emre Akbaba
oyunda kayboldu. Fatih hoca 'Bu kadroyla yürürüm' derse işi kolay
olmaz. Geçen sene şampiyonluk, iç saha başarısıyla geldi.
Bu sene de bu başarı gelecekse bu etkinliği deplasman maçlarına
taşımak zorunda.
Son olarak çok genç bir stoper izledik;
Ozan... Bir maçta kendinizi ifade etmek çok zordur, hele ki
savunmacıysanız...
Yalnız Ozan'a dün öyle işler düştü ki; 18 yaşında olmasına rağmen
tam bir geniş alan savunmacısı izlenimi vardı. Belki penaltı yaptı
ama geniş alanda birebirlerde çok doğru işler yaptı ve Terim'e,
"Artık ben de varım hocam" demiş oldu.