Öncelikle seyirci cezasına değineyim. Cezalar caydırıcı oldukça
anlam kazanır ve o yüzden vardırlar. Yıllardır verilen seyircisiz
cezalarının hiçbir caydırıcılığı olmadığını gördük. Bu cezaları
kişiselleştirmedikçe ve bunu uygulamadıkça futbolu anlamsız kılan
boş tribünleri, izlemeye devam edeceğiz. Bu uygulamayla kulübü
değil futbol oyununu cezalandırıyoruz. Fark çok büyük oluyor tempo
olarak... Vodafone Park'ta bunu bir kez daha gördük.
Maçın temposu düşüktü ama bunların klasik sezon başı maçları
olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir. Benim düşüncem 3 ya da 4.
haftada oyunların demlendiğini göreceğiz. O zaman değerlendirmek
daha doğru olur. İstenilen oyun değil ama bu seyircisiz ortamda
istediği sonuç oldu Beşiktaş adına. Oyun gelişmezse, yukarıya
taşınmazsa tabii ki sorun olur ama kenardaki Medel, Lens, Negredo
gibi oyuncuların zenginliğiyle de bu oyun yukarı taşınır. Dünkü
maçta oyunu Antalya'nın savunma anlayışlı oyunu belirledi. Agresif,
adam adama savunması ve stoperlere yapılan presle uzun oynatmaya
çalışmaları oyunun karakterini çizdi. O yüzden çok kaliteli ve
teknik becerinin önde olduğu bir maç izleyemedik. Takım oyunları
hakkında yorum yapmak için 4. haftayı beklemeliyiz.
Cenk'e gelirsek... Tabii ki futbolun doğasıdır, gerçeğidir bu.
Birinci oyuncu olarak transfer edilenler yine şansı alacaktır.
Yavaş yavaş Negredo daha öncelik alabilir. Tek santrfor
oynandığında bu doğaldır. Kendini hazır tutması Cenk için büyük bir
özellik oldu. Geçen sene 31 maçta oynadı. Bu sene de Negredo'yla
beraber önemli ve verimli bir oyuncu olacaktır. Beşiktaş'ın
oynayacağı maç sayısı bu sene daha da artabilir. Fakat Negredo bir
şekilde Cenk'ten rol çalacaktır. Yalnız aldığı ve gole çevirdiği
penaltının da tartışmalı olduğunu söyleyebiliriz.
Son olarak kafalarda belki Pepe'nin yaşıyla ilgili soru işareti
vardı ama çok diri, parmak ucunda ve oyun iştahı çok yüksek bir
oyuncu izledim. Çok önemli bir iş yaptı Beşiktaş Pepe'yi
alarak.