Mensur Akgün Star Gazetesi

Batı’nın kendine ve bize zarar vermemesi için...

Her iki Paris saldırısından sonra da Fransa ile dayanışma sergilendi. Sosyal medya hesapları Fransız bayrağının renkleriyle donatıldı, maçlarda saygı duruşları düzenlendi, siyasi liderler Fransız...

25 Kasım 2015 | 203 okunma

Her iki Paris saldırısından sonra da Fransa ile dayanışma sergilendi. Sosyal medya hesapları Fransız bayrağının renkleriyle donatıldı, maçlarda saygı duruşları düzenlendi, siyasi liderler Fransız halkıyla dayanışma mesajları yayınladı. Oysa bir hafta önce benzeri bir saldırı Lübnan’da olmuş, çoğumuzun haberi bile olmamıştı. Benzeri şeyleri son Mali saldırısı, hatta Ankara’da gerçekleşen katliam için de söylemek mümkün.

Dünyadaki pek çok insan Paris’in yaşadığı saldırıya, Brüksel’de okulların kapatılmasına başka yerlerde yaşanan acılardan, trajedilerden daha fazla önem atfediyor. Bunda Paris’in, Brüksel’in cazibesinin, Batı anlatısının hegemonik hakimiyetinin katkısının olduğuna şüphe yok. Doğu’da sıradanlaşan şiddetin Batı’da istisna olması da ilgilimizin yoğunlaşmasına yol açıyor olmalı. Ayrımcılık da ne yazık ki bir başka neden.

***

Ama bunların hiçbiri olmasa bile bizim yine de Batı’ya bakmamız, orada olanları iyi takip etmemiz gerekiyor. Çünkü Batı için de, bizim için de, başkaları için de tehdit Batı’dan geliyor. El Kaide, IŞİD ya da adına ne derseniz deyin dini referans alan terör örgütlerinin bugünkü dünya düzenine verebilecekleri zarar kısıtlı. Terör eylemi gerçekleştirebilirler ama Fransa’yı işgal edemezler. Fransa’nın kurucu değerlerini ortadan kaldıramazlar.

O değerleri sadece ve sadece Fransızlar ortadan kaldırabilir, sadece ve sadece Fransızlar şiddeti önlemek adına ülkelerinde yaşayan, çoğu vatandaşı olmuş milyonlarca Müslümanı tam da IŞİD’in (ya da DAEŞ’in) istediği gibi ötekileştirebilir, yabancılaştırıp düşmanlaştırabilir. Suriye savaşının yarattığı siyasi vakum bir kaç bin Avrupalı Müslüman genci içine çekerken, Fransa’nın, Belçika’nın ya da bir başka “Batılı” devletin atacağı yanlış siyasi adımlar bütün dünyayı din ekseninde bölünmeye, dünya düzeninin çivisinin çıkmasına yol açabilir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sakin geçen bir 24 Nisan’ın ardından… 28 Nisan 2024 | 100 Okunma Diplomaside hareketli bir hafta... 24 Nisan 2024 | 131 Okunma Garip savaş... 21 Nisan 2024 | 97 Okunma İran saldırısının düşündürdükleri 17 Nisan 2024 | 508 Okunma Distopik bir geleceğe doğru… 14 Nisan 2024 | 122 Okunma