20 Aralık'ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı ekonomik
paketin ardından piyasaları canlandırmak için her gün yeni bir
formül devreye sokuluyor.
Yeni enstrümanlara dair kamuoyunda da bir beklenti oluşmuş
durumda...
Yaratılan panik nedeniyle parasını korumak için panikle dövize
yönelen vatandaşsakinleşti. Kripto paralara ya da "otomobile"
yatırım yapmak gibi maceralardan uzaklaştı. Devlet garantili
yatırım araçlarını sabırsızlıkla bekleyenlerin sayısı hiç de az
değil.
Ne var ki piyasaların kendine gelmesi, toparlanması için henüz
zaman var...
Zira pandemi kısıtlamaları nedeniyle ekonomik hayatın doğal dengesi
öyle böylebozulmadı. Faaliyet halindeki pek çok sektörde işler
durma noktasına gelirken, riskleri göze alamayan yeni müteşebbisler
de yatırımlarını askıya aldı.
Nitekim belirsizliğin büyük oranda giderilmesine ve dövizdeki
hareketlilik gibi maliyet artışlarına neden olan etkenlerin
dizginlenmesine rağmen fiyatlar artmaya devam ediyor.
Görüyorsunuz... Etiket hesapları artık, piyasadaki mevcut
maliyet verilerine göre değil, uzun vadeli spekülatif tahminlere
göre yapılıyor. Satılan ürünün maliyeti, gelecek aylardaki tahmini
girdi fiyatları üzerinden hesaplanıyor.
Olan da ihtiyaçları sabit, dar gelirli vatandaşa oluyor.
Daha fenası ise, hükümet bir yandan ekonomik hayatı ayağa kaldırmak
için bedelini göze alıp omuz verirken, birileri de çelme takmaya
çalışıyor... Yeniden kapanmanın altlığını yapıyor.
Örneğin, milyonlarca kişinin ekmeğini kazandığı ancak izolasyon
tedbirleri nedeniyleağır darbe alan kafe, bar ve restoran gibi
işletmeler için yeni tedbirler tartışılıyor.