Melih Altınok Sabah Gazetesi

Tarikat, cemaat, liyakat

Tarikatlar ve cemaatler mevzuu, FETÖ vakası nedeniyle epeydir tartışılıyor. Konu, bu yapıyla benzer şekilde örgütlenip çalışan "Adnan Hoca" grubuna yönelik operasyonlar nedeniyle yine gündemde. Pek çok...

22 Temmuz 2018 | 1.308 okunma

Tarikatlar ve cemaatler mevzuu, FETÖ vakası nedeniyle epeydir tartışılıyor. Konu, bu yapıyla benzer şekilde örgütlenip çalışan "Adnan Hoca" grubuna yönelik operasyonlar nedeniyle yine gündemde.
Pek çok vatandaş bu örneklerden ağzı yandığı için diğer yapılara da temkinli yaklaşıyor. Haklılar da.
Ne var ki çözüme, bu kesimlerin istediği gibi "yasaklamakla" ulaşabilmek mümkün değil. Bunu görmek için de Atatürk'ün tekke ve zaviyeleri kapattığı devrim sonrasında yer altına inip bugüne değin varlıklarını koruyan yapılara şöyle bir bakmak yeterli. Yasak sorunu çözmek şöyle dursun, tarikat ve cemaat örgütlenmeleri için motivasyon işlevi görmüş.
Kaldı ki nasıl Batı'da başka kodlarla örgütlenen yapılar yaygınsa, sözünü ettiğimiz gruplar da Doğu'nun, bu sosyolojinin doğal sivil toplumu. Kestirip atamazsınız.

***

Tartışmaya karşı cepheden katılan tarikat ve cemaatlerse konunun açılmasına bile tahammül edemiyorlar. Soruna dair kafa yorup çözüm önerilerini tartışanları "tek tipçi toplum" istemekle ve hatta İslamfobik olmakla itham ediyorlar.
Laf...
Tek başına, halkın, iş adamalarının cebini vergisiz boşaltan, devlete, okullara liyakat yerine sadakatiyle girip kul hakkı yiyen, 15 Temmuz'da da üzerimize kurşun yağdıran FETÖ örneği önümüzdeyken susacak mıyız?
Ve bu yapıdan kaçan deşifre olmamış kişilerin, başka cemaatlere sızdıklarını, FETÖ'ye vurulunca sesin başka yerlerden gelmesinden de anlıyorken, biliyorken...
Yani sorun bizim ve çözmek için ajitasyonlara, tehditlere, karakter suikastlarına pabuç bırakma lüksümüz de yok.

***

En makul yaklaşım, söz konusu yapıların dernekler ve vakıflar gibi, üyeleri, gelirleri ve giderleri yasalarla denetlenebilir bir forma kavuşturulması gibi görünüyor. Buradaki en hassas noktaysa faaliyet alanlarının net şekilde tanımlanması.
Zira cemaat ve tarikatların, yardım toplama gibi amaçlarla yasal oluşumlar kurup dış politikadan tutun da istihbarat ya da tehdit ve şantaj vs işlerine kadar faaliyet yürüttüklerini de görüyoruz.
Bu şeffaflık, ülkeyi FETÖ ve benzerlerinden koruyacağı gibi, ilan ettiği amacı doğrultusunda çalışan yapıların da hakkının teslim edilmesini sağlayacaktır.
Üstelik sivil toplumun denetim ve yönlendirme gücüne katkı yapacak bu yaklaşımın etkileri yalnızca demokrasi ile sınırlı 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Geçti o günler cancağızım 27 Nisan 2024 | 418 Okunma Bu konuyu da gündeme getirir misiniz Özgür Bey? 26 Nisan 2024 | 3.203 Okunma Dön baba dönelim... 24 Nisan 2024 | 1.790 Okunma Irak petrolü Türkiye’yi çok rahatlatır 22 Nisan 2024 | 2.362 Okunma Bu da oldu, gazeteci Dündar basına yayın yasağı getirdi 21 Nisan 2024 | 1.016 Okunma