Ulaştırma Bakanlığı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
katılımıyla Sabiha Gökçen Havalimanı
Metro Hattı'nı açıyor...
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu açılan Metro'nun belediye
bütçesinden yapıldığını söylüyor.
İnsan refleks olarak "Hem Cumhurbaşkanlığını
ve Bakanlığı yalanlayan bir açıklama yapıyorlarsa
herhalde bu durumu kanıtlayabilirler" diye düşünüyor.
Ne var ki Ulaştırma Bakanı televizyona çıkıp 4.4 milyarlık projenin
kendileri tarafından, hükümet bütçesiyle tamamlandığını ortaya
seriyor.
Unutuluyor gidiyor...
Havada "E sonuçta hepsi milletin parası değil
mi?" türünden savunmalar asılı kalıyor.
Tekil bir durumdan bahsetmiyorum.
Muhalefet siyasetin asgari mantık zeminini
manipüle ederek günü kurtarma taktiğini seçimin
döneminde sistematik olarak uygulamaya karar
vermiş gibi.
Pazartesi akşamı da Kemal Kılıçdaroğlu "Baş örtüsüne yasal
güvence getireceğiz. Var mısın Erdoğan" şeklinde bir çıkış
yaptı.
Evet, bunu inançları gereği örtünmeyi
seçen kadınların tercihlerinin mesele
haline gelmesinin birinci dereceden sorumluları
arasındaki CHP Genel Başkanı söylüyor.
Bir siyasetçinin Cumhurbaşkanı adayı olmasının, eşini başörtüsü
sebebiyle mümkün olmadığını öne sürebilmiş, bunun için Cumhuriyet
Mitingleri düzenlemiş jakobenlerden bahsediyoruz.
Düne kadar ekrandan "bez parçası" edebiyatına
sarılmaktan çekinmeyen, hükümetin başörtüsü
özgürlük girişimlerini Anayasa Mahkemesi'ne
götüren de bizzat Kılıçdaroğlu değil miydi?
Daha da absürdü, "Hodri meydan" dediği kişi,
Atatürk'ün seçme ve seçilme hakkı verdiği kadınların bir
kısmına yıllardır uygulanan ayrımcılığa son vererek
tarihe geçen bir lider... Örtünme pratiklerinden ötürü
eğitim ve çalışma hakları CHP sayesinde ellerinden
alınan kadınlara iade itibar yapan Erdoğan.
Şimdi o Erdoğan Kılıçdaroğlu'nun çağrısına olumlu yanıt vermezse
başörtüsü konusunda samimiyetsiz olacakmış öyle mi?
Kemal Bey madem "değiştiğine" inanmamızı istiyor...
Bu insan hakkı tartışmasında samimiyet ölçecek kadar
iddialı ve kendine güveniyor... Sorunsalı ilelebet tarihe
gömmeye niyet ettiğini söylüyor...
Buyursun Şapka Kanunu vb İnkilap Kanunları'nı
içeren Anayasa'nın 174. Maddesiyle ilgili bir
değişiklik önergesi versin.
Evet, en iyi ihtimalle CHP bölünür değil mi?
ANAYASA 174. MADDESİ'Nİ TARTIŞABİLİR MİSİNİZ?
Yasalarla neyin
serbest olduğunu tanımlamak otoriter rejimlerin
özelliğidir.
Hiç kurumsallaşmış demokraside Stalin'in anayasasında
olduğu kadar çok sayıda
özgürlük sıralanmamıştır herhalde.
İdeal olan olsa olsa nelerin yasak olduğunu tarif
etmektir.