Bu çıkışının 25 yıldır İstanbul'u kazanamayan bir partinin
taraftarları arasında sinerji yaratması da normal.
Ancak sağ-muhafazakâr partilerin kazanmasının "sorun" sayıldığı bir
siyasi atmosferin hâlâ hissedildiği Türkiye için bu değerlendirme
epeyce abartılı.
Siz söyleyin... Yıllardır girdiği her seçimden galibiyetle çıkan ve
bu konuda dünya çapında bir rekorun altına imza atan Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan'ın zaferleri için bu değerlendirmenin yapıldığına
kaç kez şahit oldunuz?
YSK'nın aldığı 31 Mart seçimlerinin yenilenmesi kararının bu
aşırı yorumda payı olduğunu söyleyenleriniz vardır.
Doğrudur da. Zira iki seçim arasındaki 800 bin oy farkını izah eden
en güçlü argüman, seçim tekrarının seçmen tarafından satın
alınmaması gibi görünüyor.
Fakat 23 Haziran sonuçları üzerinden etkili olan bu "seçmen
hissiyatının" ne kadar rasyonel olduğu elbette tartışılabilir.
Zira CHP'nin tek parti iktidarının bittiği, çok partili demokrasiye
geçtiğimiz 1950'den beri ileride belki süngüyle devrilecek olsalar
da sandıktan çıkana hakkı hep verildi.