Hâlâ aday bulamayan ve kendilerine umut bağlayan seçmenin önüne
iktidar formülü olarak Erdoğan'ı
yarışa sokmama hedefini koyan bir koalisyona mecburen
destek vermek kolay iş değil.
Gidişatı gören muhalif gazeteciler, kanaat önderleri, "Coşku
yok, ruh yok, heyecan yok" diyerek Altılı Masa'yı en çok
da Kılıçdaroğlu'nu uyarıyorlar.
Murat Sabuncu'ya konuşan Bekir Ağırdır'ın şu sözleri muhalefet
cephesindeki havanın özeti:
"Kusura bakmasınlar, onlar ne kadar hikâyeye büyük ulviyetler
eklerlerse eklesinler bu beceriksizlik. Yönetim
beceriksizliği. Bütün bunları kamuoyu önünde konuşmak
zorundalar mı? Her gün birbirlerini ziyaret
ediyorlar. Konuşmak bu kadar mı zor anlamıyorum
ki. Bütün bunlar medya önünde yapıldığı zaman bu tartışma,
umut ve coşku yaratmıyor."
Coşkuyu verecek aktör aranırken İmamoğlu da yurt gezilerine
yükleniyor. "Haysiyet mücadelesi için Giresun'a" gidiyor.
İmamoğlu alternatifinin rafa kalktığını düşünenler bence çok acele
etmesinler.
Zira "İBB'yi gözden çıkartamaz" diyenlerin
aksine İmamoğlu önünde beliren yolların nereye
ulaşacağını görüyor.
Millet İttifakı kendisi dışında bir adayla 2023 seçimlerini
kazanırsa 2019'da yakaladığı ve hâlâ kısmen devam ettirdiği
"muhalefetin umudu" imajı çöpe gidecek. Tarihi bir fırsatı kaçırmış
olacak.
Cumhur İttifakı kazanırsa zaten 2024 yerel
seçimlerinde İstanbul'u da kaybedeceğini görüyor.
Seçmen, İETT otobüslerinin duraktaki
yolcuları ezerek öldürmesini değil de
cumhurbaşkanlığı yarışını "haysiyet meselesi" gören,
İstanbul'u 4 yılda aldığından daha kötü hale
getiren bir belediye başkanına elbette fatura kesecek.
Dolayısıyla İmamoğlu'nun son dakikaya, adayların YSK'ya
bildirilmesi gereken günün mesai saati bitimine kadar adaylık
iddiasından vazgeçemeyeceğine, her türlü teklife de açık
olduğuna emin olabilirsiniz.