Dost ve kardeş ülke bakanlarının üzerine vurucu özel timler
gönderen, köpekler eşliğinde, azınlıktaki vatandaşlarını caddelerde
at nallarıyla ezdiren Hollandalı liberaller seçimden birinci parti
olarak çıktı.
Evet, Başbakan Rutte, seçimler öncesi ırkçı lider Wilders'la
girdiği faşizm yarışının mükâfatını sandıkta aldı.
Ancak ülkede tablo vahim. Liberallerin ardından faşist Wilders
ikinci, Hıristiyan Demokratlar da üçüncü parti olarak çıktılar.
Yani Hollanda'nın ilk üçü, artık yabancı düşmanı söylemler ve
icraatlarla seçime girenlerde.
Sizce, liberteryen Rutte mutlu mu?
Peki ya, Müslüman kardeşlerine ateş açmaları için vurucu timi
görevlendirerek, benim diyen İslamifobiğe taş çıkartan Rotterdam
Belediye Başkanı Ahmed Abutalip mesut mu?
Üstelik karizmadan, krediden, insanlıktan yenilen onca bedele
rağmen tek başlarına hükümet de kuramıyor liberaller.
Şimdi Hollanda'daki 400 bin Türk'e, diğer azınlıklara ve
Müslümanlara, ülkede merkeze çektikleri, yükselttikleri faşizmi
izah etsinler bakalım.
Tabii ki bir de yıllardır yakın işbirliği yürüttükleri Türkiye
var...
Demek ki neymiş...
Faşizmle abad olunmazmış.
***
Fetullah bunu açıklasın!