SIRADAN futbol tutkunlarına bir şey dediğim yok, holiganlardan,
çılgınlardan bahs etmek istiyorum. Onlar hastadır, dengesizdir.
Statta A takımı taraftarlarının arasına bir tane B hastası koyunuz,
kendi takımını çılgınca delice bağra çağıra desteklesin, ne olur?
Ötekiler herifi linç ederler, ölüsü çıkar.
Takımı dış ülkelerden birinde maç mı yapacak? Televizyondan
seyretmek onu kandırmaz, vize alır, uçağa biner, bir yığın masraf,
külfet, gider yerinde seyr eder.
Maalesef halkımızın bir kısmı siyaset ve parti holiganı haline
getirilmiştir.
İktidarı tutan holigan da vardır, muhalif holigan da.
İnsanlık, kardeşlik, iç barış demezler, karşı karşıya gelince
birbirlerini boğarlar.
Bu holiganlığı bir kısım hinoğlu hin medya ve yazarlar da
desteklemektedir.
Politikanın tabanda holiganların eline geçmesi bir ülke, bir halk,
bir devlet için felaket olur.
Bir Müslümanın siyaset holiganlığı yapmasını doğrusu çok ayıplar ve
kınarım.
Müslüman politikaya, memleket idaresine nasıl bakar?
Peygamberimiz (Salat ve selam olsun ona) “Bir toplum ne halde ise o
şekilde idare olunur” buyurmuşlardır. Bu hikmetli sözün açısından
bakar. İslamda siyasetin, idarenin kriteri budur.
İyi bir toplum iyi idare olunur. Kötü bir toplum kötü…
Kötü bir toplumun iyi idare edilmesini beklemek ve ümit etmek
ahmaklıktır.
İstanbul’da yaşıyorsunuz… Cüzdanınızı düşürdünüz veya kamuya açık
bir yerde unuttunuz. İçinde isminiz, adresiniz, telefon numaranız
yazılı… Bulmak ihtimali kaçtır? Yüzde bir mi, binde bir mi?
Halkı iyi, ahlaklı, faziletli, âdil, vasıflı olan bir ülkede bu
ihtimal yüzde 99’dur.
Maalesef, bin kere maalesef Yeni Zelanda, Norveç, İsveç, Finlandiya
gibi ülkelerin bu konudaki ahlakı, İslam ülkelerininkinden
yüksektir. Onlar Müslüman değil ama (bilmeden) İslam ahlakına
bizden daha fazla uyuyorlar.
Yalanın dolanın yaygın olduğu bir ülke iyi idare edilmez.
Lüksün, israfın, gösterişin yaygın olduğu bir ülke iyi idare
edilmez.
Almanya’nın nüfusu bizden fazla, bizden daha zengin ama orada
bizdeki lüks Mercedes kadar Mercedes’e binilmiyor.
Norveç, fert başına düşen millî gelir bakımından dünyanın en zengin
ülkesi ama orada bizdeki kadar israf, şatafat, gösteriş, türedilik,
züppelik, sonradan görmüşlük yok.
Ülke gırtlağına kadar israfa, ribaya, zinaya, düzenbazlığa batacak
ve sonra iyi idare edilecek… Yok canım!..
Emanetlerin, ehliyeti ve liyakati olmayanlara verildiği bir ülke
iyi idare edilmez.
Nedir bu emanetler?.. Başkanlıklar, memuriyetler, hizmetler,
vazifeler, makamlar, temsilcilikler…
Kanunî Şark seferindeyken, Padişahın Amasyada otağ-ı hümayunda
huzura çıkan, Avusturya elçisi Busbecq Türk Mektupları adlı
kitabında ne yazıyor?
(Padişahın etrafındaki ümera ve ulemayı kasd ederek) “Karşımdaki
topluluk içinde, bulunduğu mevkie, ehliyet ve liyakati ile çıkmamış
tek kimse yoktu…”