O yaşını başını almış zat oldukça kültürlüdür. Liselerde mantık
okutulduğu, bitirme ve bakalorya imtihanları yapıldığı devirden
kalmadır. Mürekkep yalamıştır. Mantık derslerinde okuduklarını
unutmuş bile olsa, geriye yine bir şeyler kalmıştır.
Yeteri kadar olmasa da edebî Türkçeyi bilir, tarih ve sanat
kültürüne sahiptir.
Elifi görürse elif der, mertek demez.
İstanbul kültürüne sahiptir. Efendimli, teşekkür ederimli,
estağfirullahlı konuşur.
Lakin fazilet ve meziyetlerini berhava eden çok büyük bir kusuru ve
günahı vardır, din düşmanıdır.
Din konusunda ölçülü, âdil, hoşgörülü, insaflı olamaz. Verir
veriştirir.
Be adam, bu memleket Müslüman, halkın büyük çoğunluğu ama şöyle ama
böyle Müslüman, dine saldırmasan, saygılı olsan olmaz mı
Onun ikinci ölümcül kusuru aşırı bir Kemalist olmasıdır. Hani,
Dönmelerin, Paşanın ölümünden sonra fabrike ettikleri şu mâlum ve
mâhut ideolojinin azat kabul etmez kölesi ve meftunudur.
Olumsuzlukları hep dine, dindarlara bağlar. İslam ile Müslümanlar
arasında, mutlaka yapılması gereken ayırımı yapamaz. Bugünün
vasıfsız Müslümanlarını İslam ile özdeşleştirir. Ne sakat düşünce,
ne büyük mantıksızlık.
Onun düzenden şikayetlerinin ve muhalefetinin bir kısmını haklı
buluyorum ama agresif İslam düşmanı olduğu için kendisi ile
görüşmüyorum.
Hangi semtte bilmiyorum, İstanbulda yaşıyormuş. Elimizden kayıp
giden şu canım şehirde. Onun, İstanbul hakkındaki şikayetlerinin
çoğuna katılıyorum. Bundan sonra İstanbulu kurtarmak için bir
şeyler yapılabilir mi Hiç sanmıyorum. En fazla dört beş milyon
nüfusu kaldırabilecek bir coğrafyaya ve topografyaya sen otuz
milyon insan doldurur ve her yeri betonlaştırırsan elbette çaresiz
kalırsın.