UNIVERSITY College London (UCL) mensuplarından Tali Sharot,
Nature Neuroscience dergisinde yayınlanan ilmî makalede, insanın,
yalan söyledikçe daha fazla ve daha kolay yalan söyleme kabiliyeti
kazandığını yazıyor.
Önce küçük ve zararsız sayılan bir yalan… Bunun ardından başka bir
yalan, daha büyük, daha vahim yalanlar. Nihayet kişi, profesyonel
yalancı oluyor.
İslam dini yalanı yasak etmiştir. Gerçek İslam toplumu yalansız bir
toplumdur.
Olgun Müslüman yalan söylemeyen bir mahlûktur.
Yalancılar, kötü insan ve kötü Müslüman’dır.
İslam devletinde yalan söylemek, halkı aldatmak suçtur.
Hiçbir devletin okullarda yalan tarih okutmaya hakkı yoktur.
Lozan hezimetini zafer gibi göstermek ve öğretmek büyük bir
yalandır.
Şapka giymenin, Latin harflerini kabul etmenin, bin yıllık millî
alfabemizi yasaklamanın, İslam medreselerini ve tasavvuf
tekkelerini kapatmanın iyi olduğunu iddia etmek korkunç
yalanlardır.
Kadınların ve erkeklerin her konuda eşit olduğunu iddia etmek,
efsane çapında bir yalandır. (Kadının erkekten, erkeğin kadından
üstün tarafları vardır. İnsan olarak elbette eşittirler ama her
konuda eşitlik yoktur.)
Feminizm, büyük yalanlar üzerine kurulmuş sapık bir
ideolojidir.
Darwinizm nazariyesi, gerçek değildir, yalandır.
M. Kemal Paşa’nın ölümünden sonra Dönmeler tarafından türetilmiş
Kemalizm bir yalanlar manzumesidir.