Mehmet Ocaktan Karar Gazetesi

Zor zamanlarda bile hukuku savunabilmek.

Sadece çağdaş toplumlarda değil, yüzyıllardan beri bütün toplumların devlet felsefesinde hukuk hayati bir öneme sahip olmuştur. Devletlerin en karanlık dönemlerinde, beka sorunu yaşadıkları zamanlarda bile devleti...

22 Eylül 2019 | 48 okunma

Sadece çağdaş toplumlarda değil, yüzyıllardan beri bütün toplumların devlet felsefesinde hukuk hayati bir öneme sahip olmuştur. Devletlerin en karanlık dönemlerinde, beka sorunu yaşadıkları zamanlarda bile devleti yönetenler ve hukuk insanları, hukuku yaşadıkları zor günlerin hamaset rüzgarlarına feda etmemek için önemli mücadeleler vermişlerdir. Eğer hak, hukuk ve insanların doğuştan gelen özgürlükleri zor zamanların getirdiği şartlara feda edilebilir bir teferruat haline dönüşürse o toplumda ortak bir millet anlayışının ve güçlü bir devletin oluşması mümkün değildir. Böylesine zor zamanlarda “vatanın bekası” gibi bazı kavramların dayanılmaz bir cazibesi olsa da, esas olan her şartta “adalet” ve “özgürlük” gibi değerlerin korunabilmesidir. Unutmayalım ki kendisiyle barışık, özgüven sahibi milletler bir yandan vatanın bekasına önem verirken, bir yandan da sloganların cazibesine kapılmadan toplumu barış içinde bir arada tutan değerleri, adaleti ve hakkaniyeti en üstte tutmayı bir vecibe olarak görürler. Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı tecrübeler, hukukun üstünlüğünün hepimiz açısından ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Bu açıdan bakıldığında özellikle Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde yaşanan hukuk cinayetlerinin Türkiye’nin hukuk sistemine ne kadar ağır bir maliyet yüklediğini görmek mümkün. Ancak talihsizlik o ki Türkiye gibi ülkelerde, bazen bu tür tecrübeler bile hukukun ve demokrasinin güvenli bir limana ulaşması için yeterli olmuyor. Yapılan hataları görüyoruz, çünkü bedellerini bizzat ödüyoruz ama sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi geri dönüp aynı yolları yeniden yürümek zorunda kalıyoruz. Düşünün ki dünyada eşi benzeri görülmemiş bir 15 Temmuz ihaneti yaşadık ve ağır bir bedel ödemek zorunda kaldık.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Terörsüz Türkiye’ye evet ama mış gibi yaparak mümkün mü? 05 Aralık 2025 | 25 Okunma AK Parti vazgeçti peki CHP merkeze yürüyebilir mi? 03 Aralık 2025 | 494 Okunma Ortodoks solu ve merdiven altı İslamcılığı aşamazsak… 01 Aralık 2025 | 334 Okunma Adalet ve özgürlük yoksa toplum güvende değildir 28 Kasım 2025 | 80 Okunma Gizlice İmralı’ya gidildi ama daha turpun büyüğü heybede… 26 Kasım 2025 | 2.028 Okunma