İnanıyorum ki bu topraklarda terör yüzünden yaşadığımız acıları tarif etmeye kelimeler yetmeyecektir. Son olarak terörün Taksim’de gerçekleştirdiği bombalı kalleşlik yüzünden canlarımızı kaybettik ve milletçe bir kez daha yüreğimiz yandı.
Böyle bir belayla karşı karşıya kaldığımızda iktidar ve muhalefet partileri dahil, bütün bir toplum kesimleri olarak teröre karşı ortak bir tepkide buluşabiliyoruz ve net olarak lanetliyoruz, bu güzel bir meziyet.
Ancak acının üzerinden günler geçmeye başlayınca özellikle siyasi arenada terör üzerinden toplumu kutuplaştırıcı bir dil kullanmaktan da bir türlü kurtulamıyoruz. Maalesef bu kadim hastalığımız hem ortak dayanışma ruhumuzu zedeliyor, hem de terörün ekmeğine yağ sürüyor.
Daha Taksim’deki terörist saldırının evlerimize düşürdüğü ateş sönmeden özellikle iktidar cenahından muhalefeti itibarsızlaştırıcı ve toplumu kutuplaştırıcı dil kaldığı yerden devam ediyor. Terör en büyük şehrimizde bizi can evimizden vuruyor, ama biz siyasi hesaplar yüzünden birbirimizi yemeye devam ediyoruz.
Bunun için çok uzağa gitmeye gerek yok, şu günlerde iktidar medyasındaki hemen bütün kalemler koro halinde muhalefete saldırıyor.