Bazı gecelerde kendinizle baş başa kaldığınızda “n’olcak bu memleketin hali” modundan çıkmakta zorlanırsanız, kafanızı memleketin haline fazla takmayın, yoksa ince hastalığa tutulursunuz... Kuşkusuz bu ‘kafayı takmamak’, hayatı ıskalamayı, olup bitenlere bigane kalmayı içermiyor. Tam aksine gecenizi kirleten, nefes almanızı zorlaştıran muktedirlere karşı daha sıkı şiirlere ve şarkılara tutunmayı gerektiriyor.
Bırakın camlardan süzülen yağmur şehrin ışıklarına karışsın... Aşk geceye ihanet etse de, sizi teselli eden bir şiir ya da şarkı mutlaka vardır. Mesela Attila İlhan’ın “Tut ki gecedir” şiirini okurken, bir taraftan da Simon and Garfunkel’in “The Sound of Silence” şarkısını dinleyin. Göreceksiniz şiirler ve şarkılar acılarınıza iyi gelecek...