CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yasal güvence hamlesi iktidar cenahını ve de bazı sol çevreleri çok rahatsız etti. İktidar doğal olarak her zaman siyasi bir rant olarak kullandığı başörtüsü meselesini CHP ile paylaşmak istemiyor. Bu yüzden de meseleyi anayasa değişikliği gibi ne olacağı belli olmayan bir zemine yayarak arsasının etrafını dikenli tellerle çeviriyor.
Sol çevrelerse malum, onların çok daha derin hastalıkları var… Cumhuriyet’i otokratik bir rejim olarak algıladıkları için, özgürlük alanlarının genişlemesi imanlarına zarar veriyor. Bu korku yüzünden sol cenah Kılıçdaroğlu’na ateş püskürüyor. Gerekçeleri de hazır: “Memlekette böylesine derin ekonomik kriz ve yoksulluk varken tek derdimiz başörtüsü mü?”
Galiba bu Ortodoks sol asla demokrasiyi içselleştiremeyecek, muhtemelen demokrasiyi sadece bir lafızdan ibaret sanıyorlar. Oysa demokrasi öncelikle insan hakları temeline dayalı, hukukun üstünlüğünü esas alan bir hukuk devletidir.
Eğer bir ülkede hukuk yoksa ekonomik refah olmaz, başörtülüler dahil bütün kesimlerin özgürlük alanları genişlemez, kamil manada insan hakları, kadın ve çocuk hakları...