Halen yaşamakta olduğumuz iktisadi, siyasi ve toplumsal savrulmanın sağlıklı bir analizini yapmakta zorluk çekiyoruz. Çünkü bu alanların hem günlük hayatımıza dokunan somut sonuçları hem de kültürel ve sosyolojik manada derin kökleri var.
Doğal olarak içinden çıkamadığımız ya da çözüm üretemediğimiz her konuda ucuz şablonlarla sloganlar üretip, bir bakıma iblisleştirerek şeytan taşlama işine girişiyoruz.
Diyelim ki aklı ve bilimi devre dışı bıraktığımız için derin bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Aslında çözüm belli, rasyonetileteyi kabul ederek iktisadi faaliyetlerin kendi kuralları içinde işleyişine imkan sağlamak… Ama biz irrasyonel olmayı tercih ederek suyu tersine akıtmaya çalışıyoruz. İşler içinden çıkılmaz hale gelince de kendi ellerimizle yeni iblisler icat edip “Dış güçler ve içerideki işbirlikçileri ekonomimizi çökertmek için bize saldırıyorlar” diyerek bütün bir toplumu adeta şeytan taşlama işine memur ediyoruz.
Diyelim ki bilerek ve isteyerek ‘hukukun üstünlüğü’nü yok sayıyoruz, demokratik değerlere itibar etmiyoruz, özgürlükleri şeytani bir kalkışma olarak görüyoruz. Doğal olarak bunun sonucunda Türkiye, Hukukun...