“Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azap vardır.” (Bakara/10. Ayet)
Türkiye gibi Müslüman bir toplumda Kur’an’ın bize söyledikleri ve önerileri önemlidir. Kuşkusuz bütün Müslüman toplumlarda tek tek insanların dini yaşayış biçimleri her zaman farklı olmuştur. Kimi insanlar daha güçlü bir dindarlık bilincine sahipken, kimilerinin ise dinle ilişkileri daha gevşek bir özellik arz eder.
Ve bu tamamen bireylerin kendi iradelerinin bir sonucudur.
Ama bir gerçek var ki toplumun kahir ekseriyeti için dinin temel önerileri her zaman büyük değer ifade eder. Mesela bu ülkede yaşayan hemen herkes İslam dahil bütün dinlerin yasakladığı yolsuzluğu, rüşveti, yalanı, kul hakkı yemeyi, başkalarının hakkına-hukukuna riayet etmemeyi, insanların ırzına, namusuna el uzatmayı, cana kıymayı büyük bir günah olarak görür.
Hal böyleyken, ne hikmetse bugün Türkiye’de yalan söylemek adeta bir rutine dönüşmüştür. Özellikle de siyasi alanda ‘yalan’ iktidar mücadelesinin en güçlü argümanı, daha da vahim olanı yalanı fetva perdesiyle meşrulaştırarak siyasi muarızları alt...