Pazar günü oyumuzu kullanacağız ve belki de bugünleri hiç hatırlamak istemeyeceğiz.
Kim ne derse desin, açıkçası ben kendi namı hesabıma böylesine absürt bir seçim kampanyasını bir daha asla yaşamak istemiyorum. Demokrasi kalitesi yüksek ülkelerde bir şenlik havası içinde geçen seçimler, ne yazık ki bizim ülkemizde adeta bir savaş atmosferinde geçiyor.
Oysa savaşa filan gitmiyoruz, şehirlerimizi yönetecek belediye başkanlarını seçeceğiz ve beş yıl boyunca onlardan daha insani ve medeni şartlarda yaşamamızı temin edecek bir şehir hayatı oluşturmalarını bekleyeceğiz, eğer bunu başaramazlarsa beş yıl sonra başkalarını seçeceğiz, mesele bu kadar basit...
Ama gelin görün ki yaklaşık son iki aydır bazı siyasi liderlerimiz meydanlarda, televizyonlarda adeta Sakarya meydan muharebesi hazırlıkları yapıyorlar. Özellikle iktidar bloğunda yer alan partilerimiz öyle bir seçim kampanyası yürütüyorlar ki, ruhsal ve zihinsel dünyamız altüst olmuş durumda.