AK Parti iktidarının ve özellikle de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın en önemli hedeflerinden birisi, ‘dindar nesil’ yetiştirmek. . . Kuşkusuz İslam’ın evrensel mesajlarını doğru anlayan ve bu mesajları modern dünyanın diliyle buluşturacak bilim, sanat ve felsefi anlamda donanımlı yeni nesillerin yetiştirilmesi çok önemli bir hedef. Bütün mesele; özgür düşünceli, aklı ve bilimi esas alan bu nesilleri nasıl yetiştireceğiz? Elbette gelişmiş dünya örneklerinde olduğu gibi hedefleri ve müfredatı bilimsel kriterlere göre belirlenmiş bir eğitim sistemiyle. . . Bu çerçeveden baktığımızda, Türkiye’de eğitim sisteminin gerek fikri ve bilimsel arka plan, gerekse pratik hayata tekabül eden yönü itibariyle hiçbir karşılığı olmayan ve sadece sınav kazanma üzerine bina edilmiş gereksiz bilgiler kaosundan ibaret olduğunu görürüz. Böylesine bir eğitim sistemiyle bırakın ‘dindar nesil’ yetiştirmeyi, bilim, sanat ve teknolojik alanda her gün yeni gelişmelerin ve değişimlerin yaşandığı bir dünyada yarınına umutla bakabilen herhangi bir nesil yetiştirmek mümkün değildir. Çünkü bu eğitim sistemi eleştirel düşünce ufkundan mahrumdur, eleştirinin, tartışmanın, sorgulamanın, itirazın olmadığı bir ortamda bilimsel gelişmenin, fikri tekamülün önü her zaman kapalıdır.