Günümüz İslam dünyasında hemen herkes, söylem düzeyinde dinin en temel ilkesinin adalet olduğunu kabul eder ve hatta bu konuda övünçle uzun izahlarda bulunmaya özen gösterir. Nisa suresi 135. Ayetteki “Ey müminler! Kendinizin, ana-babanızın veya akrabanızın aleyhine de olsa, bütün gücünüz ve samimiyetinizle hep adalet ve hakkaniyetten yana olun. Allah için doğru şahitlik yapın. . . ” hitabını en iyi Müslüman alimler ve düşünürler bilir. Ancak Kur’an’da adaletle ilgili çok sayıda öğütlere ve uyarılara rağmen, adaletsizliğin, hukuksuzluğun en derin yaşandığı toplumlar ne yazık ki İslam toplumlarıdır. Gerek Kur’an’ın, gerekse Hz. Peygamberin evrensel mesajlarında açıkça belirtildiği üzere, adalet Müslümanların en temel sorumluluğu olmasına rağmen, İslam ülkelerinde koyu bir despotizmin ve hukuksuzluğun hakim olmasını izah etmek maalesef mümkün değildir.