Malum Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi elinden tutarak deprem felaketinin yaşandığı illeri geziyor. Her iki liderin de dilleri çok sert ve bu halin sükunete kavuşması da pek mümkün gözükmüyor.
Cumhurbaşkanının “be namussuz, be şerefsiz…” kelimeleriyle başlayıp devam eden o ifadeleri burada tekrar etmekten haya ediyorum, zira ben bir insanım ve bu kelimeler yüzünden derin bir utanç içindeyim.
Biliyorum ki siyaset dilindeki bu kirlenmenin, çürümenin yaklaşan seçimleri yakından ilgilendiren bir boyutu var. Ama ben meselenin bu tarafıyla ilgilenmiyorum, seçimi kim kazanırsa kazansın artık çok bir anlamı yok. Alın bütün seçimler, bütün iktidarlar sizin olsun ama lütfen deprem bölgesindeki beceriksizliğinizin kızgınlığı ile her şeyin üzerinde tutmaya çalıştığımız dindarlık hassasiyetimize, Müslüman olmanın izzetine bu kadar zarar vermeyin…
Diyelim ki Cumhurbaşkanı deprem felaketinin ilk iki günü özellikle kurtarma konusunda yeterli organizasyonu sağlayamadıkları, insanların çaresizliğine çare üretemedikleri için çok öfkeli. Dahası enkaz altında “bizi kurtarın” diye...