Müslüman toplumlarda pek fazla bir umut olmasa da en azından adalet arayışının devam ediyor olması önemli. İslam ülkelerinin hukuk insanları belli periyotlarda uluslararası boyutta toplantılar düzenliyor, bu ülkelerdeki adaletin içler acısı halini masaya yatırarak rasyonel düzlemde bir hukuk sistemini nasıl inşa edeceklerini tartışıyorlar.
Kim bilir belki de Müslüman dünyada adalet için hala umutlar tükenmemiştir. Bu açıdan Müslüman ülkelerdeki hukuk tartışmaları, her şeye rağmen çok önemli. Geçtiğimiz hafta Anayasa Mahkemesi’nin ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen ‘İslam Dünyası Anayasa Yargısı’ konferansında önemli mesajlar verildi.
Konferansta konuşan AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın şu sözleri anayasa yargısının adeta amentüsü niteliğinde: “Anayasa yargısının temel işlevi, anayasanın üstünlüğünün sağlanması suretiyle temel hak ve hürriyetlerin korunmasıdır. Bu işlevin tam olarak yerine getirilmesi ise toplum sözleşmesi mahiyetinde olan anayasalarda yer alan adalet, eşitlik, hürriyet, hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı gibi anayasal ilke ve değerlerin hayata geçirilmesine bağlıdır.”
Esas itibariyle...